18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/20854 Karar No: 2015/30 Karar Tarihi: 12.01.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/20854 Esas 2015/30 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2014/20854 E. , 2015/30 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) .
Dava dilekçesinde, soybağının reddi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı..."ın boşandığını, müşterek çocuk ..."nin davacıdan olmadığını ileri sürerek çocuk ile davacı arasındaki soybağının reddine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 289. maddesinde: “Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorundadır. Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.” hükmü yer almaktadır. Dosyadaki bilgi be belgelerden; davacı ile davalı..."ın 17.12.1989 tarihinde evlendikleri, 21.05.1995 tarihinde ..."nin doğduğu, tarafların 12.10.1999 tarihinde boşandıkları, boşanma davası sırasında alınan 19.11.1997 tarihli Adli Tıp raporunda DNA karşılaştırması sonucu küçük ..."nin babasının ..."ın olmadığının belirtildiği, bu duruma göre davalı..."ın başka erkekle ilişkisi olduğunun davacı tarafından engeç boşanma kararı ile öğrenildiği, boşanma kararının ise 12.10.1999 tarihinde kesinleştiği, davacının ... isimli çocuğun kendisinden olmadığını öğrendiği tarihin ... yılı olduğu anlaşılmaktadır. Kanunda öngörülen süre hakdüşürücü süre olup, hakim tarafından re"sen dikkate alınması gerekir. Davacı, gecikmeyi haklı kılan bir sebebin varlığını iddia ve ispat etmiş de değildir. Öyleyse yukarıda açıklanan yasal düzenleme dikkate alındığında hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenler gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüne, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen Geçici 3. maddesindeki atıf nedeniyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.