22. Hukuk Dairesi 2017/10 E. , 2018/138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirterek, müvekkilinin davalıya ait işyerinde pazarlamacı olarak çalıştığını, müvekkilinin ücret alacaklarının ödenmesini talep etmesine rağmen ücret alacaklarının ödenmediğini, olaydan onbeş gün sonra 18.12.2013 tarihinde Ümmühan Konan adlı bayanla mal almaya gittiğinde aralarında geçen bir tartışma sebebi ile davacının karakola götürüldüğünü, 19.02.2013 tarihinde tutuklandığını. ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada ilk celse tahliye olduğunu, işe dönmek istediğinde işten çıkarıldığının söylendiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, aylık ücret, fazla çalışma, genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kan un"un 25. maddesinin II-C maddesine göre haklı olarak feshedildiğini, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 2015/28 Esas -2016/11694 Karar sayılı kararı ile kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerekirken, esasa girilerek reddedilmesi hatalı ise de, reddin sonucu itibariyle doğru olduğu, yıllık izin ve aylık ücret alacağı taleplerinin de. hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş diğer yönlere İlişkin sair red kararı verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Mahkeme kararında yazılacak hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"ııuıı 297. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Öte yandan, kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararın hüküm fıkralarının, açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olması gerekmekle birlikte, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya könu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak, kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi İçin, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
10.04.1992 gün ve 1991/7 esas 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve 6100 sayılı HMK’ııın 298. maddesi uyarınca hüküm fıkrası ile gerekçe arasında veya tefhim edilen kısa karar ile gerekçe arasında çelişki olması bozma sebebidir.
Somut olayda, mahkemece karar gerekçesinde, bozma ilamı doğrultusunda yıllık ücretli izin alacağı ile ücret alacağının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken tamamen maddi hata sonucu sehven ücret ve yıllık izin ücreti alacağına hükmedildiği açıklanmış, hüküm fıkrasında aylık ücret alacağı hesaplanan miktar üzerinden kabul edilmiş, yıllık izin ücreti alacağı ise hem hukuki yarar yokluğundan reddedilmiş hem de hesaplanan miktar üzerinden kabul edilmiştir. Bu durumda hüküm fıkrası içinde ve hüküm fıkrası ile gerekçe arasında belirtilen şekilde çelişki yaratılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Hükmün yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde İlgiliye iadesine 16.01.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.