BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/413 Esas 2021/843 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2021/413
Karar No: 2021/843
Karar Tarihi: 25.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/413 Esas 2021/843 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/413 Esas
KARAR NO : 2021/843
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ------ tarafından kurulan, ------ ortamında faaliyet gösteren davalı----- paranın alımı ve satımı konusunda yatırımcılara aracı kurum niteliğinde hizmet veren bir ticari şirket olarak ilgili----- yer aldığını, yıllarca çalışarak elde ettiği birikimiyle yatırım yapmak isteyen müvekkilinin, davalı şirket ile-------- hizmetine yönelik sözleşme akdedildiğini, sözleme gereğince müvekkilinin, davalı ---------- birimleri üzerinde alım-satım işlemleri yapabilecek, davalı şirketin ise iş bu işlemler neticesinde müvekkilinden ----talep edileceğini, somut olayda davalı şirket ve yetkililer aleyhine dolandırıcılık ve sair suçlar üzerinden yürütülen ceza sürecin varlığı nazara alındığında, davalı şirket malvarlığının kötü niyetli bir şekilde tasfiye edilme girişimlerinin önlenmezinin zaruri olduğunu, aksi halde müvekkilinin, davalı şirketten olan alacağı bakımından telafisi güç veya imkansız zararların doğacağının izahtan vareste olduğunu, yargı iş yükünün fazla olması sebebiyle yargılamanın uzun sürebileceği göz önünde bulundurulduğunda ve ihtiyati tedbir kararının tesis edilmemesi ihtimalinde, dava sonuçlanıncaya kadar geçek zaman zarfında iş bu dava konusu alacağın tahsil edilebilirliği büyük ölçüde tehlikeye düşeceğini, bununla birlikte müvekkilinin ----- para satın almış olduğu, ------ birimlerinin piyasa değerinin, anlık olarak ve geniş kapsamlı değişkenlik göstermesi nedeniyle, müvekkilinin satın aldığı------ karşılığının taraflarınca hesaplanabilmesi ve belirlenebilmesinin mümkün olmadığını belirterek, sözleşmeye aykırı davranan davalı şirket aleyhine belirsiz alacak kapsamında ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ---- ödenmesine, davalı şirketin tespit edilecek mal varlığına tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır.
Tarafların uhdesinde olan tüm delilleri ibraz ettikleri, getirtilmesi gereken delilleri ilgili yerlerden getirtilerek dosya içine alınmıştır.
DELİLLER
*------ Dairesi
*----------- Müdürlüğü
*Tüm dosya kapsamı
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki--------- alışverişinden kaynaklı tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri'nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davaya bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olması durumunda ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. ---ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, -----------tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
---- davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale,------ davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.
Somut olayda; Davacının 6102 sayılı yasa kapsamında tacir olup olmadığının araştırılması gerektiği esas olduğundan, mahkememizce de bu görüş benimsenmiş olup, uyuşmazlığın mutlak ticari dava olmadığı tartışmasız olmakla birlikte nispi ticari dava kapsamında kalıp kalmadığı hususunda sağlıklı değerlendirmelerin yapılması için, davacının bağlı bulunduğu ----- olup olmadığının anlaşılması bakımından ayrı ayrı müzekkereler yazılmış ve müzekkere cevapları dosya içine alınmıştır.
Müzekkere cevaplarında davacının gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı, ----- müzekkere cevabında mükellef kaydının olmadığı görülmektedir.
Davacının yatırım yapmak saikiyle hareket ederek davalı ---- para alışverişi yaptığı, davacının yapılan araştırmalar neticesinde tacir olmadığı ve aralarındaki uyuşmazlık ticari iş niteliğinde olmadığı anlaşılmakla mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı , görevli mahkemenin ---- anlaşılmakla karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin---- Mahkemesi olduğuna,
3-Görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde-----Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluşacağından, yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın -------gönderilmesine,
4-Vekalet ücreti harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTANBUL Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
