17. Hukuk Dairesi 2016/17561 E. , 2019/7472 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.06.2019 Çarşamba günü davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin dava dışı bankadan kredi kullandığını, kredinin teminat amacı ile davalı ile muris arasında hayat sigorta poliçesinin düzenlendiğini, murisin poliçe teminat süresi içinde öldüğünü açıklayıp poliçe teminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, murisin poliçe tanziminden önce var olan hastalıklarını bildirmediğini, doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre davanın kabulü ile 31.500,00 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, hayat sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacıların murisinin poliçe başlangıç tarihinden önce hiçbir hastalık bildirmediği buna rağmen Kalp ve Damar Cerrahisi ve Nöroloji bölümlerinde birçok kez tedavi görmüş ise de davacıların murisinin ölümü ile mevcut rahatsızlıkları arasında doğrudan bir illiyet bağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Anılan karar ve kararın dayandığı gerekçeler somut dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nda beyan yükümlülüğü, kapsamı ve sonuçları 1435, 1436, 1437 ve 1439/2 maddelerinde düzenlenmiştir.
Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise Beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar; bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder şeklindedir.
Bu düzenlemeler kapsamında; sigorta sözleşmelerinde beyan yükümlülüğü sigortalı/sigorta ettirene getirilen bir mükellefiyettir.
Hayat sigortaları vefat riskinin üstlenildiği sözleşmeler olup, riske yönelik değerlendirmeler akdin kurulup kurulmamasına da etki eden en önemli unsurdur. Bu bağlamda sorulara verilen cevapların doğruluğu akdin kuruluşuna esas teşkil etmektedir.
Somut olayda davacıların murisi ile davalı arasında poliçe düzenlenirken sigortalıya daha önceden geçirmiş olduğu bir hastalık veya süregelen bir hastalık veya rahatsızlığı olup olmadığı, tedavi görüp görmediği, düzenli olarak ilaç kullanıp kullanmadığı hususu sorulmuş, sigortalı/muris ise
başvuru formunu imzalarken hiç bir hastalığı bulunmadığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; murisin poliçe tanziminde önce hiperlipidemi ve diyabet hastası olduğu, Kalp ve Damar Cerrahisi ve Nöroloji bölümlerinde tedavi gördüğü, düzenli olarak ilaç kullandığı, kardiyak arrest nedeni ile öldüğü, buna göre poliçe tanzimi sırasında hiç bir rahatsızlığı bulunmadığını bildiren sigortalı/murisin doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı sabittir. Beyan yükümlülüğünün ihlali nedeni ile açılan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.