14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4725 Karar No: 2018/6560 Karar Tarihi: 10.10.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/4725 Esas 2018/6560 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, paydaşlar tarafından satılan payın muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini belirterek kaydın iptalini ve kendi adına tescilini istemiştir. Mahkeme, önalım hakkının kullanılmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, önalım bedeli davacıya depo ettirilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasını kararlaştırmıştır. Davacının pay satın aldığı tarihte diğer paydaşlara bildirimde bulunmadığından önalım hakkını kullanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi yanılgılı bir değerlendirme olduğu belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi ve paylı mülkiyet hükümleridir.
14. Hukuk Dairesi 2016/4725 E. , 2018/6560 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.12.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 40134 ada 11 parsel sayılı taşınmazda dava dışı paydaşlar tarafından toplam 32/296 payın davalıya satıldığını; ancak, akitte satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini belirterek, davalı adına kayıtlı paya ilişkin tapu kaydının iptali ile müvekkili davacı adına tescilini istemiş, yargılama sırasında muvazaa iddiasından da vazgeçmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının pay satın aldığı tarihte diğer paydaşlara bildirimde bulunmadığından önalım hakkını TMK 2. maddesi gereği kullanamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Somut olaya gelince; davacı dava konusu 40134 ada 11 sayılı parselde 11.07.2014 tarihinde, davalı ise 27.10.2014 tarihinde paydaş olmuştur. Davacı dava konusu taşınmazda davalıdan önce paydaş olduğundan, davalıya karşı bu davayı açma hakkı vardır. Bu nedenle davacı muvazaa iddiasından da vazgeçtiğinden mahkemece tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamından oluşan önalım bedeli davacıya depo ettirilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.