15. Ceza Dairesi 2017/4220 E. , 2019/1343 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nun 155/2, 168/2, 62, 52, 50/1-a, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verildiği, denetim süresinde başka bir suç işlemesi nedeniyle yeniden yargılama yapılarak geri bırakılan hükmün açıklanmak suretiyle sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın Kardeşler Sitesinin yöneticisi olduğu dönemde 46.000,00 TL parayı uhdesine geçirmek suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddia edildiği olayda; sanık, savunması, müşteki beyanı, bilirkişi raporları ve dosya kapsamından; sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin ve sanığın temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında mahkemece duruşma açılarak, sanığın CMK"nın 195/1 maddesine göre yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içeren tebligat ile çağrılması ve savunmasının tespitinden sonra CMK"nın 231/11. fıkrası uyarınca değerlendirme yapılıp hükmün aynen açıklanması gerekirken; sanık için çıkarılan davetiyenin belirtilen ihtarı içermediği ve bila tebliğ iade edildiği halde yazılı şekilde sanığın savunması alınmadan karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de;
1-Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanacak ve açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay tarafından yapılacak inceleme sonucunda giderilecektir. CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık bakımından ise, yerine getirememe sebebi başta olmak üzere durumu değerlendirilip cezanın bir kısmının infaz edilmemesine, hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin yeni bir hüküm kurulabilecektir.
Temyiz incelemesi yapılan dosyada, sanık hakkında TCK"nın 155/2, 168/2, 62. maddeleri gereğince neticeten 5 ay hapis ve 240 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair hükmün CMK"nın 231/5. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek, sanığın beş yıllık süre ile denetime tabi tutulduğu, denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı bir suç işlememesi, aksi takdirde hükmün açıklanacağı hususlarında ihtar olunduğu ve kararın 05/02/2010 tarihinde kesinleştiği; ancak, sanığın 01/07/2011 tarihinde basit yaralama suçunu işlemesi nedeniyle Edirne Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde mahkumiyetine karar verilerek durumun ihbar olunduğu anlaşılmakla; 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesindeki düzenleme karşısında, seçenek yaptırıma çevirme zorunluluğunun da bulunmadığı gözetilerek, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının, TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca “adli para cezası” seçenek yaptırımına çevrilmesi suretiyle CMK"nin 231/11. maddesine aykırı davranılması,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 50 gün olarak tayin edilmesi,
3-Dosya kapsamından; 24.04.2007 tarihli mutabakat metni başlıklı belgede sanığın 21.000 TL nakit ve 25.000 bedelli çek vermek suretiyle zararı giderdiğinin belirtildiği ve yargılama aşamasındaki site yetkililerinin müşteki sıfatıyla alınan beyanlarından sanığın zararı dava açılmadan önce karşıladığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 168/1. maddesinin uygulanması gerekirken, yazılı şekilde aynı Kanunun 168/2. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydı ile 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.