22. Hukuk Dairesi 2017/9682 E. , 2018/133 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı-karşı davacı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı vekili, davacının uluslararası tır şoförü olarak çalışan müvekkilinin ücret alacaklarının ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, ücret ve birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını; karşı davanın ise reddini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı, davanın reddi gerektiğini savunmuş, karşı davada ise, mazot bedeli ve avans tutarı toplamı olan 5.013,05 TL şirket zararının davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Uluslararası alanda çalışan tır şoförlerinin ücretleri genelde asgari ücret ve sefere bağlı prim esasına göre belirlenmektedir. Bazı işveren uygulamalarında ise garanti ücret olarak adlandırılan asgari ücret ödenmeyip, sadece sefere bağlı prim ödemesi yapılmaktadır. Bu ihtimalde de tır şoförünün ücreti salt sefer primlerinden oluşur.
Sefer primi, uygulamada harcırah olarak adlandırılmakta ve gidilen ülkeye göre değişkenlik gösterebilmektedir. Sözü edilen sefer primi, yol geçiş ücretleri ve diğer masraflar için verilen, Türkiye’ye dönüşte belge karşılığı kapatılan avanstan farklı olup, tamamen işçiye ödenen ücret niteliğindedir. Yerleşik Yargıtay kararlarında da uluslararası alanda faaliyet gösteren tır şoförlerinin yasal asgari ücretle çalışmayacağı kabul edilmektedir.
Uluslararası taşımacılık işinde çalışan tır şoförünün aylık ücretinin tartışmalı olması durumunda, tarafların ikame ettikleri delillerle kesin bir sonuca ulaşılamaması halinde ilgili işçi ve işveren meslek kuruluşları ile gerektiğinde sendikalardan ücret araştırması yapılmalıdır. İşçinin çalıştığı süre içinde taşıma işini gerçekleştirdiği ülkeler belirtilerek sefer başına ne kadar ücret alabileceği belirlenmeli ve dosya kapsamındaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir.
Sefer primi hesabı yönünden işçinin aylık veya yıllık sefer sayılarının tartışmalı olması ve bu konunun diğer delillerle kesin olarak kanıtlanamaması durumunda işçinin yurda giriş ve çıkış kayıtları emniyet birimlerinden getirtilmeli ve buna göre değerlendirme yapılmalıdır.
Yurtdışı sefer primi, ücretin eki olmayıp ücret niteliğinde olmakla tazminata esas ücrette doğrudan dikkate alınır. Ücretin asgari (garanti) ücret ve sefer primi toplamından oluşması durumunda, işçinin ayda kaç sefer yaptığı belirlenerek aylık sefer primi ile asgari ücretin toplamı üzerinden tazminata esas ücret tespit olunur. Yurtdışına çıkış periyodunun değişkenlik göstermesi ve gidilen ülkeye göre sefer priminin değişmesi halinde, işçinin bir yılda yapmış olduğu seferlere göre aldığı prim tutarları toplamının bir güne bölünmesi suretiyle günlük tazminata esas ücret belirlenir.
Somut olayda, davacı-karşı davalı ücretinin garanti asgari ücrete ilave yurt dışı sefer ve dorse priminden oluştuğunu, ayda bir defa komple sefer yaptığında 430 avro, dorse sefer yaptığında ise 350 avro prim aldığını, son 2 yılda ayda bir kez komple, 3 kez de dorse sefer yaptığını ileri sürmüştür. Mahkemece tanık beyanları doğrultusunda davacı-karşı davalının garanti asgari ücrete ilaveten ayda bir komple ve iki dorse sefer yaptığı kabul edilerek aylık ücretin miktarı belirlenmiştir. Davacı-karşı davalının yaptığı iş, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının garanti asgari ücrete ilaveten sefer primi ile çalıştığının kabulü isabetlidir. Ancak sefer primi miktarının tespiti bakımından yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Davacı-karşı davalının yurda giriş ve çıkış kayıtları Emniyet Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, bu kayıtlar gözetilerek davacının ayda kaç kez yurtdışı sefere çıktığı tespit edilerek ücrete esas sefer primi miktarı, temyiz eden davalı-karşı davacının lehine oluşan usulü kazanılmış haklar gözetilerek yeniden değerlendirilmelidir.
Ayrıca davacı-karşı davalı dava dilekçesinde ayda bir defa komple sefer yaptığında 430 avro, dorse sefer yaptığında ise 350 avro prim aldığını ileri sürmüş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı-karşı davalının talebi aşılmak suretiyle dorse sefer primi olarak 365 Avro belirlenmesi isabetsiz olmuştur. Mahkemece yapılacak değerlendirme sonucunda, davacı-karşı davalının dilekçesinde bildirdiği sefer primi miktarı ile bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiği göz önüne alınmalıdır.
2-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık konusu davacının ücret alacağı talebi ile ilgilidir.
Dosya içeriğine göre, Mahkemece davacı-karşı davalının 2010 yılının Ağustos ayından önceki döneme ait asgari ücretlerinin ödenmediği kanaatine varılarak, bu döneme ilişkin ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak ücret alacağı talebine yönelik araştırma ve incelemenin eksik olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içinde söz konusu döneme ilişkin imzalı ücret bordroları ve banka kayıtları bulunmaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş, ücret alacağı noktasında imzalı ücret bordroları ile banka kayıtları karşılaştırılmak suretiyle, temyiz eden lehine usuli kazanılmış haklar da göz önüne alınmak suretiyle davacı-karşı davalının ücret alacağı bulunup bulunmadığını belirlemektir.
Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/01/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.