Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12330 Esas 2018/5860 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında sahte araç muayenesi yaptırmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, trafik takipçisi olmadığını, katılanı tanımadığını, katılana ait aracın muayenesini sahte olarak yapmadığını savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması bakımından; katılanın resmi belgede sahtecilik suçundan yargılanıp beraatine hükmedildiği ..."nin 2012/226 Esas, 2013/129 Karar sayılı dosyasının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması; belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin yargılamayı yapan hakime ait olması ve yapılan sahteciliğin belli bazı kişilere karşı değil, objektif olarak herkese karşı aldatma yeteneğine sahip olması gerektiği cihetle; suça konu motorlu araç trafik belgesi duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri tutanağa geçirilip aldatma niteliği bulunup bulunmadığının yöntemince tartışılması ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması; sanığın benzer olaylarla yargılandığı dava dosyaları getirtilerek, dosyalarda bulunan suça konu belgelerdeki yazı ve imzalar ile bu dosyadaki suça konu belgedeki yazı ve imzaların aynı el ürünü olup olmadığının tespit edilmesi; suça konu belge duruşmada sanığa ve katılana gösterilerek üzerindeki yazı, rakam ve imzaların kendilerine ait olup olmadığı hususunun sorulması, kabul etmedikleri takdirde yazı, rakam ve imzaların sanığa ve katılana aidiyeti hususunda usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması; aracın muayene tarihi itibarıyla fenni muayene yapılmasına engel birikmiş vergi borcu ve trafik cezası olup olmadığı ilgili kurumlardan araştırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile
yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunlulu bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 26.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.