Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13674
Karar No: 2019/7465
Karar Tarihi: 13.06.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/13674 Esas 2019/7465 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/13674 E.  ,  2019/7465 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulü dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline sigortalı işyerinin elektrik sayacının davalının çalışanı tarafından değiştirildikten sonra sayaçtan kaynaklanan yangın nedeni ile iş yerinde hasar meydana geldiğini, sigortalıya 14.851,96 TL ödendiğini, ödenenin rücuan tahsili amacı ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini açıklayıp itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere göre davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin 14.851,96 TL üzerinden devamına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, iş yeri sigorta sözleşmesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalının kusuru neticesinde işyerinde hasar meydana geldiğini açıklayıp sigortalıya ödenen tazminatın rücuan tahsilini talep etmiş, mahkemece elektrik mühendisi bilirkişiden alınan raporunda yapılan ödemenin uygun olduğu belirtilmiş, mahkemece rapor hükme esas alınarak
    yazılı olduğu üzere karar verilmiştir. Anılan rapor tazminat miktarı yönünden denetime elverişli olmadığı gibi konusunda uzman olmayan bilirkişilerce düzenlendiğinden hükme esas alınması isabetli olmamıştır.
    Rücu davaları; gerçek zararının giderilmesi amacına yönelik olup, zenginleşmeye bir vesile teşkil etmemelidir. Dolayısıyla zarar sorumlusundan halefiyet ilkelerine dayalı olarak talepte bulunan davacı da, ödediği meblağın tamamını değil, ancak zarar görenin uğradığı gerçek zararı, zarar sorumlusu bulunanlardan isteyebilir.
    Somut olayda; sigortalıya ait iş yerinin market olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili meydana gelen yangın hasarı neticesinde iş yerinde market ürünlerinin, markete ait cihazların, demirbaşın ve binanın zarara uğradığını ileri sürerek sigortalıya ödeme yapıldığını iddia etmiş, mahkemece usulüne uygun, denetime elverişli bir tazminat raporu alınmadığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yeni bir hesaplama yapılmaksızın davacının hasar dosyasında esas aldığı tazminat esas alınarak hesaplama yoluna gidilmiştir. Zarar kalemlerinin niteliği dikkate alındığında elektrik mühendisi bilirkişilerin zarar gördüğü iddia edilen dekor, demirbaş, emtia ürünleri hakkında zarar tespiti yapmak konusunda uzmanlıkları bulunmadığından anılan raporun hükme esas alınması hatalıdır. Diğer yandan rapor cihaz zararı konusunda da denetime elverişli değildir. Meydana gelen yangın hasarı nedeni ile davacının iddia ettiği nitelik ve oranda cihazlarda zarar meydana gelip gelmediği açıklanmaksızın eksper raporunda belirlenen zararın uygun olduğu belirtilmiştir.
    Davalı, davacının ödediği miktardan değil, zarar nedeni ile ortaya çıkan gerçek zarardan kusurları oranında sorumludurlar.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş, zarar görenin uğradığı gerçek zarar miktarının belirlenmesi yönünden zarar gördüğü iddia edilen cihaz, emtia, bina ve demirbaşlara ilişkin, konusunda uzman bilirkişilerden meydana gelen yangın hasarı nedeni ile zarar kalemlerinin belirlenmesi, zararın niteliğine göre ilgili uzman bilirkişiden bu konuda ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınarak davalının sorumluluğuna karar vermekten ibarettir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi