Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9174
Karar No: 2018/8751
Karar Tarihi: 05.04.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/9174 Esas 2018/8751 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/9174 E.  ,  2018/8751 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, davalıya devredilen minibüsün satışı ile hattın devrine ilişkin işlemlerin iptali ve miras payları oranında adlarına tescili, olmadığı taktirde tenkis isteklerine ilişkindir.
    Davacılar, muris babaları ...’un maliki olduğu 2747 parsel sayılı taşınmazı kendilerinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak ikinci eşi davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini, murisin maliki olduğu minibüs ve taşıma kooperatifindeki hissesinin de davalıya devrinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalı adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini,aracın ve taşıma kooperatifi hissesinin devir işlemlerinin de iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmadığı taktirde tenkisini istemişlerdir.
    Davalı, muris ile 17.05.2008 tarihinde evlendiğini,kısa bir süre sonra murisin 40.000-TL civarında borcu olduğunu öğrendiğini, Bağkurdan emekli olabilmek için murisin minibüsü ve hattını satılığa çıkardığını, dava dışı kardeşi ... ve babası ...’ın minibüs ve hattını almaya karar verdiklerini, babası ...’ın ...bankasından kredi aldığını ve aynı gün murisin ... prim borçlarının ...bankası üzerinden 24.000-TL olarak ödendiğini, yine babası ...’in tarlasını 11.500-TL’ye satarak murisin borçlarını kapattığını, böylece muris eşine toplamda 35.500-TL para vermiş olduğunu, satış tarihi itibariyle minibüs ve hattın toplam değeri nazara alındığında bunların değerinin murise ödenmiş olduğunu,yapılan devrin bağış olmadığını, dava konusu eski evi alırken de altınlarını bozdurduğunu, bu ziynetlerin toplam 35.000-TL ettiğini ve karşılığında evin verildiğini, muris için Esnaf ve Sanatkarlar Koop.den 3.000-TL, 1.500-TL miktarında kredi temin ettiğini, murisin ölümünden sonra da bu krediyi kendisinin ve kardeşinin ödediğini, davacıların borçların ifasına katılmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuş ve savunma yolu ile murise yaptığı 35.500-TL ödemenin tenkis oranında geri verilmesini ve muris öldükten sonra murisin borçları ve cenaze masrafları için ödenen 3.730,14-TL’nin de davacılardan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece; davalının murisin borçlarını ödediği ve buna karşılık murisin evini, minibüsü ve minibüs hattını davalıya devrettiği, murisin mal kaçırma ve davacıları mirastan mahrum etme amacıyla değil borcunu ödeme amacıyla hareket ettiği, davalıya yapılan temlik ve devirlerin gerçek bir satış işlemi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 2747 parsel sayılı 400 m2 miktarında kargir evli bahçe vasıflı taşınmazın tamamı muris ... adına kayıtlı iken 18.10.2010 tarihinde tamamını satış yolu ile davalı eşi ...’ya temlik ettiği, yine murisin adına kayıtlı 1993 model minibüsü 16.07.2008 tarihinde noterde yapılan satış işlemiyle, S.S. 176 ... Köyü Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifindeki hissesini de 17/07/2008 tarihinde davalı eşine devrettiği, murisin 21.982,00-Tl ... prim borcunun 27/06/2008 tarihinde kapatıldığı ve aynı gün davalının babası ...’in bankadan 18.750-TL miktarında kredi aldığı, muris ile davalının 17/05/2008 tarihinde evlendikleri, murisin 20/06/2012 tarihinde ölümü üzerine davalı eşi ile birlikte ilk evliliğinden olma davacı çocuklarının mirasçı oldukları anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; murise ait minibüs ile taşıyıcılar kooperatifindeki hattın davalıya devir işleminde 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı, TBK 19. maddesi (BK. 18) kapsamında değerlendirme yapılabileceği açıktır.
    Ne var ki; muris ...’in ... prim borçlarının davalının babası tarafından ödendiğinin banka kayıtları ve tanık beyanlarıyla saptanması karşısında minibüs ve hattına yönelik isteğin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
    Davacının çekişme konusu taşınmazla ilgili temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olay, yukarıda değinilen olgular ve açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, her ne kadar davalı, altınlarını satarak çekişme konusu taşınmazı satın aldığını savunmuş ise de bu savunmanın kanıtlanamadığı, toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden çekişme konusu 2747 parsel sayılı taşınmazını murisin, ilk eşinden olma davacı çocuklarından mal kaçırma amacıyla davalıya temlik ettiği sonucuna varılmaktadır.
    Hâl böyle olunca, 2747 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları değinilen yönüyle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi