3. Hukuk Dairesi 2020/8263 E. , 2021/3288 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil-alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından bozma ilamına uyularak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşmalı , davalı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle, duruşma günü olarak belirlenen 30/03/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı, dava dışı Yakmaz İnşaat-... ile bir adet bağımsız bölümün 112.500,00 TL bedelle satımı hususunda 15.09.2011 tarihinde anlaştıklarını, 50.000,00 TL peşin ve bakiyesinin ise 5 adet çekle ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme gereği daireyi fiilen teslim aldığını, ancak bir süre sonra nakite sıkışması üzerine davalı ile bağımsız bölümün 120.000,00 TL bedelle davalıya satılması hususunda sözlü olarak anlaştıklarını ve müteahhit ile görüşerek tapuda davalı adına tescilini sağladığını, ancak satış bedeli 120.000,00 TL’nin davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde 120.000,00 TL satış bedelinin tapu devir tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi 12/10/2017 tarih 2017/1341 E.-2017/1221K. sayılı ilamı ile davacı vekilinin istinaf başvuru talebinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, tapu iptal ve tescil yönünden davanın reddine, bedel yönünden taleple bağlı kalınarak davalının sebepsiz zenginleştiği tutar olan 112.500TL nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucu Yargıtay(Kapatılan) 13.Hukuk Dairesi"nin 26/09/2019 tarih 2018/1362E.-2019/8883K. sayılı ilamıyla ; ""İspat yükünün davacı üzerinde olduğu gözetildiğinde yerel mahkemenin red kararı isabetli olup, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş"" olduğu gerekçesiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi"nin; kararının bozulmasına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesi"nce Bölge Adliye Mahkemesi"nin kararının bozulmasına karar verildikten sonra, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesinin 26/02/2020 tarih 2019/2120E ve 2020/338K sayılı ilamı ile bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 371 ve devamı maddelerinde temyiz incelemesi neticesinde bozma sebebi yapılacak hususlar ve bozma kararı üzerine yapılacak işlemler düzenlenmiştir. HMK"nın 373/2. maddesine göre, Yargıtay"ın bozma kararı, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararı kaldırıp düzelterek verdiği bir karar veya ilk derece mahkemesi kararını kaldırıp davanın esası hakkında yeniden verdiği bir karara ilişkin ise dosya, kararı vermiş olan bölge adliye mahkemesine veya uygun görülen başka bir bölge adliye mahkemesine gönderilir. Çünkü artık burada ilk derece mahkemesinin bir kararı mevcut değildir, bozulan karar bölge adliye mahkemesinin kararıdır, bu nedenle dosya kararı bozulan mahkemeye gönderilmektedir. Bölge adliye mahkemesi, yaptığı değerlendirmede bozma kararının doğru olduğu kanaatine varırsa bozmaya uyma kararı verecektir. Bu kararın anlamı, alt derece mahkemesinin kendi vermiş olduğu önceki kararının hatalı olduğu ve Yargıtay"ın bozma kararı doğrultusunda yeniden inceleme yaparak bir karar vereceğidir. Bozmaya uyma kararı ile bozma kararı lehine olan taraf için bir usuli müktesep hak doğar. Somut olayda, her ne kadar bozma ilamında ‘ ...Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken...’ denilmiş ise de bunun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı HMK"nın 373/3. maddesi gereğince bozma ilamına uyulduğundan, bundan sonra bozmaya uygun olarak, dosyanın esası hakkında yeni bir karar vermek gerektiğinin anlaşılması gerektiği, buna rağmen daha öncesinde kaldırılmasına karar verdiği ve hükümsüz hale gelen ilk derece mahkemesi ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/378 Esas, 2017/206 Karar sayılı kararına karşı, yazılı olduğu üzere davacının yaptığı istinaf başvurusunun yeniden incelenerek başvurunun esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7 Hukuk Dairesinin 26/02/2020 tarih 2019/2120E - 2020/338K sayılı kararının HMK"nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin taraflardan karşılıklı alınıp birbirlerine verilmesine, dosyanın kararı veren BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 30/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.