21. Hukuk Dairesi 2016/6508 E. , 2017/8830 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :...
FERİ MÜDAHİL : .. ...
Davacı, davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının ve prime esas kazançlarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davacının, davalı işyerinde 01.05.1997 – 04.11.2011 tarihleri arasında çalışığının ve prime esas kazançlarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının 01.05.1997 – 04.11.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, davacının gerçek ücretinin tespitine yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerine ait otelin mutfağında alakart kısım şefi olarak çalıştığını beyan eden davacının davalı işyerinde 01.05.1997 – 30.10.2001, 03.04.2002 – 31.01.2008, 01.02.2008 – 10.01.2011 ve 11.01.2011 – 04.11.2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının davalı Kurum"a bildirildiği, ancak; davacının hizmet cetvelinde 02.11.2001 – 02.04.2002 tarihleri arasında görünen çalışmalarının hangi işyerinde geçtiğinin dosya kapsamından tespit edilemediği, mahkemece emsal ücret araştırması yapıldığı, dönem bordrolarının dosya arasına alınmadığı ve davacı tarafça bordro tanığı olarak bildirilen tanıkların gerçekten bordro tanığı olup olmadıklarının anlaşılamadığı, davacının aynı tarihler arasındaki çalışması nedeni ile açtığı işçilik alacakları dosyasında; davacının çift bodro uygulandığı iddiası üzerine ücret araştırması yapıldığı, yapılan ücert araştırması ve dinlenen tanık beyanlarına göre davacının brüt ücretinin 3.469,63 TL olduğunun ve dört ayda bir yarım maaş ikramiye aldığı kanaati ile sonuca gidildiği, söz konusu kararın Yargıtay"ca onanarak kesinleşti anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
.../...
Öte yandan; davacının talebi aynı zamanda gerçek ücretinin tespiti istemini de içermektedir. Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşın, ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Hukuk Genel Kurulu"nun 2005/21-409 E, 2005/413 K sayılı kararında da belirtildiği üzere; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 288. maddesindeki ( Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. maddesi ) yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
Ücret miktarı yasada düzenlenen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin hukuksal geçerliliği haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür.
Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinletilmesi mümkündür (HMK m. 202).
506 sayılı Kanunun 78. maddesinde prime esas günlük kazançların alt ve üst sınırlarının ne olacağı gösterilmiştir. Günlük kazancın alt sınırı, HUMK"nun 288. maddesinde belirtilen sınırı aşıyorsa ücretin yazılı delille saptanması gereğinin pratikte bir önemi kalmayacaktır. Zira, 506 sayılı Kanunun 78. maddesine göre, günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden hesaplanacaktır.
Somut olayda ise; talep edilen döneme ait dönem bordroları dosya arasına alınmadan ve bordro tanıkları dinlenilmeden, davacının 02.11.2001 – 02.04.2002 tarihleri arasındaki çalışmalarının hangi işyerinde geçtiği tespit edilmeden ve davalı şirkete ait otelin mutfağında şef olduğu anlaşılan davacının asgari ücret ile çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu dikkate alınmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının 02.11.2001 – 02.04.2002 tarihleri arasında çalışması bulunan işyerini tespit ederek davalı şirket ile bağlantısı bulunup bulunmadığını, davacının bu tarihler arasındaki çalışmalarının nerede geçtiğini tespit etmek, dönem bordrolarını dosya arasınına alarak re"sen seçilecek bordro tanıklarını dinlemek, ilgili meslek odasından ve benzer işi yapan işyerlerinden davacı ile aynı işi yapan bir kişinin emsal ücretini araştırarak varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacı ... davalıya iadesine, 06.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...