4. Ceza Dairesi 2016/7121 E. , 2020/7340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanık ...’nin son bildirdiği adresine çıkartılan tebligatın dağıtım saatinde şehir dışında olması nedeniyle bila tebliğ iade edilmesi gerektiği, Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adreslerine bilinen en son adresi kabul edilerek, tebligata “tebligat çıkartılan adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek gerekçeli kararın 2. kez sanığa usulünce tebliğ edilmesi gerektiği, sanığa Tebligat Kanunun 21/2. maddesi uyarınca yapılan mevcut tebligatın usulsüz olduğu ve temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında hakaret suçlarına ilişkin kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliklerine göre, verildiği tarih itibariyle hükümlerin temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B-Sanık ... hakkında müştekiler ... ve ...’ye yönelik tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ...’nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
C-Sanık ... hakkında müşteki ...’ya yönelik tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK’nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı sanık ...’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.