Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/10277 Esas 2017/2344 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10277
Karar No: 2017/2344
Karar Tarihi: 09.03.2017

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/10277 Esas 2017/2344 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, dinsel törenle resmi evlenme işlemi olmadan evlenme suçundan mahkum edildi. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin ilgili düzenlemeyi iptal etmesi sebebiyle, sanığın eylemi suç olmaktan çıkartıldı. Bu sebeple, mahkumiyet hükmü yerine sanığın beraat kararı verilmesi gerektiği belirtildi. Kararın gerekçesi olarak, Türk Ceza Kanunu'nun 230/5. maddesi ile ilgili kanunların detaylı bir şekilde gösterilmesi gerektiği vurgulanarak, kanun yararına bozma istemi reddedildi.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230/5 ve 62/1. maddeleri
- 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun medenî nikah ile ilgili hükmü
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34/2 ve 232/6. maddeleri
8. Ceza Dairesi         2016/10277 E.  ,  2017/2344 K.

    "İçtihat Metni"

    Resmi evlenme işlemi olmadan evlenmek için dinsel tören yapma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 230/5 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair DOĞANŞEHİR Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2016 tarihli ve 2016/103 esas, 2016/206 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
    Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 230/5. maddesinin Anayasa"nın 174. maddesi ile koruma altına alınmış olan 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun medenî nikah ile ilgili hükmünü koruyarak bu hükmü ihlâl eden eylemleri yaptırım altına aldığı, ancak söz konusu maddedeki evlenme akdi olmaksızın dinsel törenle evlenmeye ilişkin düzenlemenin Anayasa Mahkemesi"nin 27/05/2015 tarihli ve 2014/36 esas, 2015/51 sayılı kararı ile iptal edilmesi sebebiyle sanığın eyleminin karar tarihi itibariyle suç olmaktan çıkartılması karşısında, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 31.07.2016 gün ve 7347 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.09.2016 gün ve KYB/2016-338630 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    Sanık hakkında Doğanşehir Asliye Ceza Mahkemesi"nce 28.04.2015 tarihinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinin ardından, sanığın denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediğinden bahisle Doğanşehir Asliye Ceza Mahkemesi"nin 19.04.2016 gün, 2016/103 esas, 2016/206 sayılı kararı ile hükmün açıklandığı, açıklanan hükümde sanığın TCK.nun 230/5 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, hükmedilen hapis cezasının TCK.nun 50/1-a ve 52 maddeleri uyarınca 1000 TL adli para cezasına çevrildiği, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca hapisten çevrili adli para cezasının temyizi kabil iken, kararda temyiz yasa yolunun kapalı olmak üzere kesin olarak verildiği belirtilerek sanığın yanıltıldığı, Ceza Genel Kurulu"nun 03.11.2009 gün ve 2009/11-210 esas, 2009/259 sayılı kararı ile 05.03.2013 gün ve 2012/15-1292 esas, 2013/89 sayılı kararında da vurgulandığı üzere "5271 sayılı CMK.nun 34/2 ve 232/6. maddelerinde başvurulacak kanun yolunun, başvuru süresinin ve mercinin tereddüde yer vermeyecek şekilde gösterilmesi gerektiğinin, aksi halde temyiz süresinin işlemeye başlamayacağının belirtildiği, bu nedenle kararda kanun yoluna başvuru imkanı bulunmadığı belirtilerek yapılan kesinleştirme işleminin geçersiz olduğu, karar usulüne uygun olarak kesinleşmediğinden kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği anlaşıldığından,

    Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na düzenlenen ihbarname içeriği açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 09.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.