5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1604 Esas 2020/8625 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1604
Karar No: 2020/8625

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1604 Esas 2020/8625 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan yargılanmış ve yerel mahkeme tarafından mahkumiyet kararı verilmiştir. Temyiz isteği incelendikten sonra reddedilmiştir. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında mağdur doğrudan eser sahipleri değil, toplum olduğundan tüzel kişiler mağdur olamazlar. Bu nedenle, meslek birliklerinin şikayetçi olması da sonucu değiştirmez. Bu konuda benzer bir dava dosyası da mevcuttur. Bu nedenle, sanığın aynı mağdura karşı birden fazla suç işleyip işlemediği ve TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılmalıdır. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur ve dosya yeniden incelenmek üzere mahkemeye gönderilmiştir. Kanun maddeleri: 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2020/1604 E.  ,  2020/8625 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nin hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; Kartal Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 15.12.2009 tarih ve 2009/336 Esas, 2009/850 sayılı kararı ile verilip Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2013/22792 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosya incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.