Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/25171 Esas 2017/12731 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/25171
Karar No: 2017/12731
Karar Tarihi: 19.12.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/25171 Esas 2017/12731 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/25171 E.  ,  2017/12731 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı özel hastane, davalı idare ile aralarında Özel Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi imzalandığını ve bu kapsamda kurum sigortalılarına sağlık hizmeti verildiğini, 2011 yılında tedavi gören davalı kurum sigortalılardan fazla ilave ücret aldığının tespit edildiğinden bahisle toplam 29.669,40 TL cezai işlem uygulanmasına karar verildiğini ve cezanın davacının alacaklarından mahsup edildiğini, kurum tarafından verilen bu cezanın hukuka ve usule aykırı olduğunu ileri sürerek cezai işlemin iptali ile davacı hastaneden kesilen 29.669,00 TL "nin işlem tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, yapılan işlemin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, cezai işlemin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, sağlık bakanlığı emekli başmüfettişi tek kişi bilirkişi tarafından hazırlanan rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 266. maddesine göre, mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Aynı Kanun’un 267. maddesi uyarınca, Mahkeme, bilirkişi olarak, yalnızca bir kişiyi görevlendirebilir. Ancak, gerekçesi açıkça gösterilmek suretiyle, tek sayıda, birden fazla kişiden oluşacak bir kurulun bilirkişi olarak görevlendirilmesi de mümkündür.
    Uyuşmazlığın çözümünde, bilimsel teknik inceleme gerektiği açıktır. Ne var ki mahkemece, ön inceleme duruşmasında dosyanın emekli Sgk Başmüfettişi bilirkişiye gönderilip rapor aldırılması hususunda karar verilmişse de Sağlık Bakanlığı Emekli Başmüfettişi bilirkişisinden rapor alınarak hüküm kurulmuştur. Bilirkişi raporunda, davalının itirazları karşılanmamıştır. Yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulamaz.
    Davalının itirazı haklı olup, konusunda uzman 3 kişilik aralarında doktor, hukukçu ve Sayıştay denetçisi bilirkişilerden teşekkül eden yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak, bu heyetin hazırlayacağı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.