22. Hukuk Dairesi 2017/45140 E. , 2018/117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16/01/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili sendika ile Sağlık Bakanlığına bağlı ... Devlet Hastanesi işyerinde hizmet alım ihalesi ile faaliyet gösteren ... İnş. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. arasında Yüksek Hakem Kurulunun 06.09.2010 tarihli kararı ile 01.04.2010 tarihinden geçerli 2 yıl süreli toplu iş sözleşmesinin karara bağlandığını, ikinci toplu iş sözleşmesinin ise ... Organizasyon İnş. Temizlik ve Sosyal Hizmetler San. Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili sendika arasında Yüksek Hakem Kurulunun 03.12.2013 tarihli kararı ile 01.04.2012 tarihinden geçerli iki yıl süreli olarak karara bağlandığını, üçüncü toplu iş sözleşmesinin ise ... Organizasyon İnş. Temizlik ve Sosyal Hizmetler San. Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili sendika arasında Yüksek Hakem Kurulunun 24.06.2014 tarihli kararı ile 01.04.2014 tarihinden geçerli iki yıl süreli olarak karara bağlandığını, toplu iş sözleşmelerinin 11. maddesinde üyelik aidatlarının ne zaman ve nasıl gönderileceğinin düzenlendiğini ve ödeme tarihinin açıkça belirlendiğini, işyerinde çalışan üyeler ile ilgili tüm bildirimlerin sözleşmenin imzalanmasından sonra hem Sağlık Bakanlığına hem de alt işveren şirketlere yapıldığını, bildirimlere üye listesinin eklendiğini ve hesap numarası belirtilerek aidatların yatırılmasının istenildiğini, yazılan yazılara rağmen asıl işveren ve alt işveren tarafından aidat kesintilerinin yapılmadığını ve sendikanın hesabına yatırılmadığını, zamanında ödenmeyen aidat üyelik aidatlarının 6356 sayılı Kanun"un 18. maddesi gereğince en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte ödenmesini gerektiğini, önceki dönem için açılan ve ... 7. İş Mahkemesi’nin 2014/1619 esas sayısı ile görülen davada Ağustos 2011 ilâ Mayıs 2014 tarihleri arası dönem için hesaplama yapıldığını, bu davanın ise 01.06.2014 tarihinden 31.12.2015 tarihine kadar olan dönem için olduğunu ileri sürerek 200.000,00 TL üyelik aidat alacağının temerrüt tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulü ile 159.288,27 TL alacağın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, duruşma icrası ve bilirkişiden ek rapor alınması suretiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne ve 148.355,60 TL aidat alacağının faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, taraflar temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
Dava, 6356 sayılı Kanun"un 18. maddesi kapsamında sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
6356 sayılı Kanun"un 18. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek suretiyle ilgili sendikaya ödenir.” Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de “Yukarıdaki hükümlere göre ödenmesi gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.”
Hukukumuzda, sendika aidat alacaklarının tahsili yöntemi bakımından kaynakta kesinti olarak ifade edilebilecek “check off” sistemi benimsenmiştir. Buna göre, üyelik ve dayanışma aidatları işveren tarafından işçi ücretlerinden kesilerek belirli bir süre içinde sendikaya devredilmektedir(Narmanlıoğlu, Ünal: İş Hukuku Toplu İş İlişkileri, İstanbul, Mayıs 2013, s.206; Esener, Turhan/Bozkurt Gümrükçüoğlu, Yeliz: Sendika Hukuku, İstanbul, 2014, s.161).
Belirtilen kanuni düzenlemeye göre de, bir işyerinde veya işletmede toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki belgesi alan işçi sendikasının, yetki belgesine konu işyeri veya işletmede çalışan üyesi işçilerin listesini ve sendika tüzüğüne göre üyelerin sendikaya ödemeyi kabul ettikleri üyelik aidatını işverene bildirmesi ve bu listeye göre üyelik aidatının kesilmesini ve sendikaya ödenmesini istemesi gerekir. Aksi halde işverenin yükümlülüğünden söz edilemez(Narmanlıoğlu, s.207).
Bu noktada sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsili istemine ilişkin açılan davalarda yetkili mahkemenin ortaya konulmasında yarar bulunmaktadır.
Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 5. maddesine göre iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihteki davalının Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde görülür.
5521 sayılı Kanun"un gerekçesinde, mahkemenin yer itibariyle yetkisi konusundaki hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu açıkça ifade edilmiş ve 5. maddede belirtilen yetki kuralına aykırı sözleşmelerin geçersiz olduğu belirtilmiştir. Kamu düzenine ilişkin ve kesin olan yetki kuralına aykırı sözleşme yapılamaz. Bu halde, yetki itirazı ilk itirazlardan olmadığından, taraflar yargılama bitinceye kadar yetki itirazında bulunabileceği gibi mahkeme de yargılamanın her aşamasında kendiliğinden yetkisizlik kararı verebilir.
Bu açıklamalar karşısında ifade etmek gerekir ki, sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsili istemine ilişkin açılan davalarda, davalının yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir.
Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-ç maddesine göre de, yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması hususu dava şartlarındandır.
Dosya içeriğinden, davalı şirket ile Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu arasında 01.01.2014 ilâ 31.12.2015 tarihleri arasında geçerli hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, hizmet alım konusu işlerin İstanbul’da icra edileceği, ihale kapsamında yer alan işyerlerinden... Devlet Hastanesinde yürürlükte bulunan ve 01.04.2014 ilâ 31.03.2016 tarihleri arasında geçerli bir toplu iş sözleşmesinin mevcut olduğu ve söz konusu toplu iş sözleşmesine istinaden aidat alacaklarının tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı sendika tarafından 6356 sayılı Kanun"un 18. maddesi kapsamında sendika üyelik ve dayanışma aidat alacaklarının tahsili talep edilmiş ve ... 24. İş Mahkemesi tarafından yargılama sonuçlandırılmış ise de, davalının yerleşim yeri itibariyle kesin yetkili mahkeme ... İş Mahkemesidir.
Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 sayılı Kanun’un 353/1-a maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, bozma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/01/2018 tarihinde oybirliğiyle olarak karar verildi.