18. Ceza Dairesi 2017/5965 E. , 2019/12029 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) Sanıklar ... ile ...’a yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Temel hapis cezasının belirlenmesinde, suçun işleniş biçimi, failin kasta dayalı kusurunun yoğunluğu, olayın meydana geliş şekliyle göçmen sayısı dikkate alınarak teşdiden uygulama yapılması gerekirken alt hadden ceza tayin edilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile uygulanma olanağı ortadan kalkmış ise de, bu hususun infaz aşamasında resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanıklar ... ile ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B) Sanık ... hakkındaki hükmün temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın, aracı emaneten kardeşi olan sanık ...’e verdiği, göçmen kaçakçılığı suçu ile bir ilgisinin olmadığı yönündeki savunması, suça iştirak ettiğine dair diğer sanıklar ile kaçak göçmenlerin bir anlatımlarının bulunmaması, araçta kaçak göçmenlerle birlikte diğer iki sanığın yakalanması ile aracın emaneten kardeşine verilmesinin hayatın olağan akışı ile bağdaşır bir durum olması karşısında, sanığın göçmen kaçakçılığı suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkûmiyetine karar verilmesi,
2- Yukarıdaki bozma nedeni de dikkate alındığında, suçta kullanılan ... plakalı aracın maliki olan sanık ...’ın işlenen suç açısından TCK’nın 54/1. maddesinde belirtildiği biçimde “iyiniyetli üçüncü kişi” olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapıldıktan sonra aracın müsaderesinin gerekip gerekmediğine karar verilmesi zorunluluğu,
3- Kabule göre de;
a) Temel hapis cezasının belirlenmesinde, suçun işleniş biçimi, failin kasta dayalı kusurunun yoğunluğu, olayın meydana geliş şekliyle göçmen sayısı dikkate alınarak teşdiden uygulama yapılması gerekirken alt hadden ceza tayin edilmesi,
b) Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.