14. Hukuk Dairesi 2021/351 E. , 2021/2027 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03/09/2018 tarihinde verilen dilekçeyle 5403 sayılı Kanunun 8/i maddesi gereğince önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 09/10/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16/03/2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... Yazıcı, diğer taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Dava, 5403 sayılı Yasanın 8/i maddesi gereğince önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı tarafından gönderilen Büyükçekmece 6. Noterliği’nin 04.06.2018 tarihli ve 26014 yevmiye numaralı ihbarnameye göre 157 ada 8 parsel sayılı taşınmazı davalının bedelde muvazaa yaparak satın aldığını, davacının taşınmazına sınırdaş olan dava konusu 157 ada 8 parsel sayılı taşınmazın mahkemece belirlenecek gerçek bedeli üzerinden 5403 sayılı Yasanın 8/i maddesi gereğince önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, 5403 sayılı Yasanın 8/i maddesi gereğince davacının fiil ehliyetinin bulunmadığını, satış işleminde bedelde muvazaa yapılmadığını, dava konusu taşınmazın tarla olmadığını, belediyeden mücavir alan içerisinde yer alan ve imar açılacak arsa vasfında olduğuna yönelik bilgi verildiği için satın aldığını, bu sebeple taşınmazın 5403 sayılı Yasanın 8/i maddesine dayalı önalım davasına konu olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf talebi Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir.
Davalı vekili, hükmü duruşmalı olarak temyiz etmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununa 6537 sayılı Kanunla eklenen 8/i maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında; "Tarımsal arazilerin satılması hâlinde sınırdaş tarımsal arazi malikleri de önalım hakkına sahiptir. Tarımsal arazi, sınırdaş maliklerden birine satıldığı takdirde, diğer sınırdaş malikler önalım haklarını kullanamaz. Önalım hakkına sahip birden fazla sınırdaş tarımsal arazi malikinin bulunması hâlinde hâkim, tarımsal bütünlük arz eden sınırdaş arazi malikine önalıma konu tarımsal arazinin mülkiyetinin devrine karar verir." hükmü getirilmiştir.
Aynı maddenin üçüncü fıkrasında önalım hakkının kullanılmasında Türk Medenî Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Somut olayda: 5403 sayılı Yasanın 8/i maddesi gereğince önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilen taşınmaz zeytinlik vasfıyla tapuya kayıtlıdır. Dosya kapsamına alınan Ayvacık Belediyesinin 03.10.2019 tarihli yazılarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün Balıkesir – Çanakkale planlama bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planına göre günübirlik tesis alanında kalmaktadır. Planın 4.25. maddesinde; “günübirlik turizm alanları: Yeme-içme, dinlenme, eğlence ve spor imkanlarından bir kaçını günübirlik olarak sağlayan, konaklama yapılmayan tesislerin yer aldığı alanlandır.” olarak tanımlanmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tarım arazisi olarak kabulüyle davanın kabulüne karar verilmişse de, bahsedilen 1/100.000 ölçekli Balıkesir- Çanakkale Çevre Düzeni Planının dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece öncelikle ilçe tarım müdürlüğüne yazı yazılarak dava konusu taşınmazın 5403 sayılı Kanunun 3/d maddesi kapsamında bulunan tarım arazisi niteliğinde olup olmadığı sorulmalıdır. Gelen yazı cevabı ve 1/100.000 ölçekli Balıkesir- Çanakkale Çevre Düzeni Planındaki durumu gözetilerek taşınmazın niteliği tam olarak belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, 3.050,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karardan bir örneğin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 23.03.2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.