5. Ceza Dairesi 2018/12822 E. , 2021/629 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet(sanık ... hakkında), nitelikli zimmete yardım (sanıklar ...,, ve ... haklarında), kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği (sanıklar ..., ve ...haklarında), ihmali davranışla görevi kötüyekullanma (sanık ... hakkında)
HÜKÜM : a) Sanık ... hakkında zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından mahkumiyet,
b) Sanık ... hakkında denetimgörevini ihmal ederek zimmete neden olma vesanık ... hakkında zincirleme nitelikli zimmete yardımsuçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
c) Sanıklar ...,ve ... haklarında üzerlerine atılı suçlardan beraat.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar hakkında nitelikli zimmet, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar gören 2794 sayılı Hasanbeyli Tarım Kredi Kooperatifinin bu sıfatının gereği olarak CMK’nın 233 ve 234. maddeleri gereğince davaya katılma ve kanun yoluna başvurma hakkının bulunduğu ve kovuşturma aşamasında 24/12/2014 havale tarihli dilekçe ile katılma talebinde bulunduğu ancak mahkemece bu hususta karar verilmediği anlaşılmakla, 5271 sayılı CMK"nın 237/2 ve 260/1. maddeleri gereğince 2794 sayılı Hasanbeyli Tarım Kredi Kooperatifinin katılma isteminin KABULÜNE, suçtan zarar gören ... vekilinin 24/05/2018 tarihinde tebliğ edilen hükmü bir haftalık yasal temyiz süresinden sonra verdiği 06/06/2018 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, sanıklardan ... ve ... haklarında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların CMK"nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanunun 264. maddesi hükmü de gözetilerek suçtan zarar gören ... vekilinin temyiz dilekçesinin itiraz mahiyetinde kabulü ile bu kararlar yönden dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, incelemenin O yer Cumhuriyet savcısı ile katılan kooperatif vekilinin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, nitelikli zimmete yardım ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan beraat hükümlerine, sanık ... müdafin anılan sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine, katılan kooperatif vekilinin ise mahkumiyet hükümleri yönünden vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ... haklarında nitelikli zimmete yardım ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından kurulan beraat hükümleri ile ... hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekili ile O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında nitelikli zimmete yardım ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından kurulan beraat ve sanık ... hakkında zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık ...’in hükümden sonra 12/07/2018 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,Sanık ...’in müfettişe vermiş olduğu ifadesinde, depo açığı çıktıktan sonra kooperatif müdürü sanık ..."ın yanına gelerek noksanlığı adına kredi kullandırmak suretiyle kapatıp bedelini daha sonra taksit taksit ödeyeceğini teklif etmesi üzerine teklifi kabul ederek 28/06/2013 tarihli ve 3257 no"lu kredi borç senedini düzenlediklerini beyan ettiği, bu hususun Osman tarafından da doğrulandığı, bu haliyle adına belge düzenlenen ve aynı zamanda kooperatif ortağı olan Mehmet’in fiilden önce açık rızasının bulunduğu, kredi kullanmasına engel bir durumun da olmadığı, çekilen kredi miktarına yönelik tasarrufun Mehmet’e ait olduğu gibi bu para ile açığın kapatılmasının da suç teşkil etmediği dikkate alınarak üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği, ayrıca sanığın üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan 2.150 kg pamuk küspesinin temellük edilmesi ve zimmet suçunun işlenmesinden sonra depo açığını kapatmaya yönelik yukarıda anılan kredi borç senedinin düzenlenmiş olmasının zimmet suçunu nitelikli hale getirmeyeceği gibi farklı zamanlarda zimmete geçirildiğine ilişkin tespit bulunmayan kasa açığı niteliğindeki eylemde zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi ve zincirleme şekilde nitelikli zimmet suçundan hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,
Katılan kooperatifin 27/01/2015 tarihli yazısında zimmete konu malın değeri olan 1.720 TL’nin en son 29/09/2014 tarihli ve 320 no"lu fişle mahsuben tahsil edildiğinin bildirilmesi karşısında, zararın hükümden önce ödendiği ve cezasında TCK’nın 248/2. maddesi uyarınca üçte bir oranında indirime gidilmesi gerektiği halde üçte iki oranında indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
Zimmete konu 1.720 TL"nin, suç tarihindeki ekonomik koşullara ve Dairemiz uygulamalarına göre değer azlığı sınırında kalması nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 249. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Zimmet suçundan kurulan hükümde TCK"nın 43. maddesi gereğince artırım yapılırken 8 yıl 16 ay 15 gün hapis yerine 9 yıl 4 ay 15 gün şeklinde fazla ceza tayini,Anayasa Mahkemesinin TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle yüklenen suçları işlediği kabul edilmesine rağmen sanık ... hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
Sanık hakkında mahkumiyet hükümleri kurulmuş olması karşısında, davada kendisini vekille temsil ettiren katılan kooperatif lehine maktu vekalet ücretine karar verilmemesi,Kanuna aykırı, sanık ... müdafi, katılan kooperatif vekili ile O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sanık ..."ın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 17/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.