9. Ceza Dairesi 2020/1815 E. , 2020/396 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Tefecilik yapmak, 5464 sayılı Kanuna muhalefet
Hükümler : Tefecilik suçu bakımından TCK"nın 241/1, 43/1, 62/1, 52/2. madde ve fıkraları gereğince mahkumiyet;
5464 sayılı Kanuna muhalefet suçu bakımından: 5464 sayılı Kanun"un 36, TCK"nın 43/1, 62/1, 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 tarihli, 2014/118 Esas ve 2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve bu bağlamda suçun topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, keza TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel sanık hakkında dava konusu olsun ya da olmasın tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP sisteminde yapılan sorgulamada, sanık hakkında aynı suçtan Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/53 Esas sırasında kayıtlı açılan kamu davasında sanık hakkında tefecilik ve 5464 sayılı Kanun"a muhalefet suçundan kamu davasının reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine söz konusu dava dosyasının Dairemizin 2020/6253 Esasına kaydedildiği, suç tarihinin iddianame içeriğine göre 2007-2008 yılları, iddianame tanzim tarihinin 08/01/2014 olduğu, temyize konu bu dosyada ise suç tarihinin 2007-2008 yılı, iddianame tanzim tarihinin de 13/06/2013 olması karşısında, sanık hakkında tefecilik suçundan benzer mahiyette davalar açılıp açılmadığı hususunda C.Savcılığı aracılığıyla da araştırma yapılıp, mümkünse davaların birleştirilmesinden, kesinleşmesi veya birleştirme olanağının ortadan kalkması durumunda ise, asıllarının veya onaylı örneklerinin bu dosya arasına konulmasından ve sanığın aralarında hukuki kesinti bulunmayan eylemlerinin bir bütün halinde zincirleme tek tefecilik suçunu oluşturması nedeniyle TCK"nın 3/1 ve 61/1. maddeleri de gözetilerek hukuki durumunun belirlenmesi, vergi tekniği raporunda adı geçen kişilerden suçu aydınlatmaya yeterli olacak kadarının dava konusu olay hakkında tanık sıfatıyla beyanlarının alınmasından ve sanığın tefecilik yapıp yapmadığına dair kolluk marifetiyle detaylı araştırma yaptırılmasından sonra hasıl olacak sonuca göre bir karara varılması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Sanığın tefecilik suretiyle kazanç sağlamaya yönelik kastı ve atılı suçlara ilişkin eylemlerin korudukları hukuki yararlar dikkate alındığında, alacağını teminatlı hale getirmeye yönelik fiiller de dahil hukuksal anlamda fiilin sadece tefecilik suçuna vücut vereceği gözetilmeden iki ayrı suçtan mahkumiyet hükmü tesisi,
3-Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 08/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.