Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1790 Esas 2020/5548 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1790
Karar No: 2020/5548
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1790 Esas 2020/5548 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/1790 E.  ,  2020/5548 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava Tarihi : 04/12/2015
    Hüküm : Davanın reddi

    Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
    Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeni ile tazminat" yerine "5271 Sayılı CMK’nın 141-d maddesi gereğince maddi ve manevi tazminat istemi" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, 5271 sayılı CMK"nın 141/1-d maddesinde, kanuna uygun olarak tutuklandığı halde makul sürede yargılama mercii huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen kişilerin tazminat isteyebileceğinin vurgulandığı, bu kapsamda tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasına ilişkin olarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/571 esas numaralı iddianamesinin 18.11.2008 tarihinde düzenlendiği, Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2008/188 Esas ve 2009/94 Karar numaralı dosyasında 11.06.2009 tarihinde hüküm kurulduğu, hükmün temyiz edildiği, Yargıtay 9. Ceza Dairesince hükmün 11.03.2013 tarihinde bozulması üzerine yeniden esas alınarak Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/84 Esas 2013/159 Karar numaralı dosyasında 11.07.2013 tarihinde hüküm kurulduğu, dosya içerisinde bulunan evrakların incelenmesinde; somut olayda davacıya atfedilen suçların ciddi ve ağır olduğu, atılı suçlara ilişkin delillerin sayısı ve niteliği, birleşen dosyaların varlığı, eylem ve sanık sayısı ile eylemlerin niteliğinden hareketle dosyanın karmaşıklık düzeyi dikkate alındığında, tutukluluk ve kovuşturma sürelerinin makul olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin davanın kabulü gerektiğine ilişkin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Davanın tümüyle reddedilmesi karşısında, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davalı kurum lehine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün 2. paragrafının “Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, hazineye verilmesine” şeklinde değistirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.