14. Hukuk Dairesi 2018/1326 E. , 2018/6531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.12.2009 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., dava konusu yerlerin orman iken 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince ... adına orman dışına çıkarıldığını, Mera Komisyonunun 06.11.2009 tarihli ve 428 sayılı Kararı ile davalı köye mera olarak tahsis edildiğini belirterek, komisyon kararının iptali ile dava konusu 2394, 2419, 2420, 2516, 2577 ve 2578 parsellere ilişkin mera komisyon kararının iptali ile sözü edilen parsellerin ... adına tescilini istemiştir.
Mahkemece 01.11.2013 tarihinde davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizce 12.11.2015 tarihli, 2014/14377 Esas, 2015/10194 Karar sayılı ilamı ile 4342 sayılı Kanunun 3. ve ilgili diğer maddeleri gereğince "Taraflardan bildirecekleri delilleri istenip toplanmalı, bu arada çekişme konusu meraya ait mera komisyonunda mevcut işlem dosyası aslı veya onaylı örneği komisyondan eksiksiz getirtilmeli, konunun uzmanı olan ziraat mühendisleri ve hukukçu bilirkişiden oluşturulacak kurula komisyondan getirtilen mera, yaylak, kışlak, otlak, çayır tutanakları, tahsis için ihtiyaç tespit tutanağı, komisyon tahsis kararı raporu, çiftçi ve aile bildirim cetvelleri, geçim kaynağı tutanağı, hayvan varlığı cetveli, arazinin krokisi ve 1/5000 ölçekli haritası incelettirilmeli ve bu şekilde keşfe hazır olmaları sağlandıktan sonra yerinde keşif suretiyle inceleme yaptırılmalı, mera komisyonunun ihtiyaç tespitinde ve tahsiste Mera Kanununun 11. maddesindeki kıstaslara göre hata yapıp yapmadığı, hata varsa bunun nedenleri ve hangi kıstaslardan kaynaklandığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak bilirkişilerce saptanmalı, hata yapıldığı ve çekişme konusu meraya kısmen ya da tamamen davalının ihtiyacı olmadığı belirlenirse davanın kabulüne aksi halde bu yön kanundaki yönteme uygun şekilde kanıtlanırsa yararlanma hakkı tamamen veya kısmen ya da müştereken davalı köye bırakılmalıdır. Mera Kanununun öngördüğü yönteme uygun inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulasının doğru görülmediği" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulmak suretiyle yapılan bir kısım inceleme ve araştırmalar sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin bozma kararına uyulmakla birlikte bozmada yazılı hususlarda gereğinin tam olarak yerine getirilmediği görülmektedir.
Öncelikle, mera komisyonunun mevcut işlem dosyasının ziraat mühendisleri ve hukukçu bilirkişiden oluşturulacak kurula incelettirilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen gerek keşifte gerekse keşif dışında bu işlerden anlar bir hukukçu dinlenmemiş ve görüşüne başvurulmamıştır. Yine, bozma kararında belirtildiği şekilde mera tahsisi ile ilgili yapılan işlemlerin incelenmediği ve Mera Kanununun 11. Maddesi açısından gerekli değerlendirmenin de yapılmadığı anlaşılmıştır. Diğer yandan, bozmadan sonra yapılan kesif sonucunda düzenlenen raporlar ile bozma öncesi yapılan keşifte düzenlenen raporlar arasında farklılık ve çelişkiler mevcut olup, bu çelişkiler giderilmemiştir.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklama ve izah edilen eksiklikler ile 12.11.2015 tarihli bozma kararımız doğrultusunda mahallinde yeniden keşif yapılarak inceleme ve araştırma yapılmalı, keşfi izlemeye, infaza elverişli bilirkişi raporları alınmalı, tüm keşifler sonucunda düzenlenen ve düzenlenecek olan raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeli ve alınacak uzman bilirkişi raporları doğrultusunda infaza elverişli hüküm kurulmalıdır.
Bu yönler gözetilmeden, bozma kararında belirtilen yönler dikkate alınmaksızın ve Mera Kanununda öngörülen yönteme uyulmadan eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.