(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2016/9890 E. , 2016/13213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, İzmir İli Kemalpaşa İlçesi Ulucak Köyü 80 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise bir kısım davalılar vekilleri tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 10.02.2015 gününde temyiz edenlerden bir kısım davalılar vekilleri Av....ile davacı vekili Av.... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle geri çevrilmiş olup, bu kez iade edilmekle dosyadaki bilgi ve belgeler okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
A)Dava konusu taşınmazın kapama zeytin bahçesi olarak değerlendirilen kısmına ilişkin olarak;
1-Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede 2013 yılında meydana gelen ani ısı düşüklüğü sebebiyle verimde azalma olduğu bilirkişi raporunda açıklandığına göre, ilçe tarım müdürlüğünün zeytin için bildirdiği son üç yılın, kuru şartlardaki (2011-2012-2013 yılları) verim, fiyat ve üretim giderlerinin ortalaması alınmak suretiyle zeytinin bulunduğu arazinin m² değerinin belirlenmesi gerekirken, 2012-2013 yıllarına ait verimde aritmetik ortalamaya göre hesaplama yapıldığı belirtilmek suretiyle zeytinin verimi 580 kg, satış fiyatı 3,00 TL, masrafı ise 696 TL üzerinden hesaplayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi,
2-Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen objektif değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında, %150 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, bu oranı %40 olarak uygulayan bilirkişi raporunun karara esas alınması,
Kabule göre;
3-Gayri safi üretim değerinin %40"ı üzerinden maliyet hesabı yapan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınmış olması,
B)Dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi olarak değerlendirilen kısmına ilişkin olarak;
1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca, bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurlar ile her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ayrıca ilgililerin de beyanını dikkate alarak düzenleyeceği gerekçeli bir değerlendirme raporunda kamulaştırma bedelini tespit etmelidir.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, iklim koşullarının elverdiği bazı yörelerde bir ürün hasat edildikten sonra toprağın yeniden hazırlanıp ikinci uygun ürün ekilebilmektedir. Bir yılda birden fazla ürün alınma imkanı bulunan yerlerde ülke genelinde bir yıldaki ikinci ürünün hazırlık ve yetiştirme süreleri de dikkate alındığında yılı aşan süre gerektiği de gözetilerek, iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün münavebe esası uygulanarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Buna göre bilirkişi kurulunca, iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün alınabileceği dikkate alınarak yıllık net gelirlerinin tümü üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, buğday %25, kavun %75 alınmak üzere, bir yılda iki ürün (buğday-kavun) üzerinden değerlendirme yapıldığı izlenimi uyandıracak şekilde ve ürünlerin net gelirlerine yüzdelik oranla değer biçilerek bedel tespiti yapan bilirkişi kurul raporuna göre karar verilmesi,
2-Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen objektif değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında, %300 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, bu oranı %40 olarak uygulayan bilirkişi raporunun karara esas alınması,
C)Dava aynı hukuki sebepten kaynaklandığına göre, kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken farklı vekille temsil edildikleri gerekçesiyle davalılara ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi,
D)İdarece fazla yatırılan bedelin davalılar tarafından bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye iadesi yerine sadece işlemiş faiziyle birlikte iadesine karar verilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ve davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalılara iadesine, 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.