11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/12345 Karar No: 2018/5836 Karar Tarihi: 26.06.2018
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/12345 Esas 2018/5836 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında 2006 ve 2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçlamasıyla açılan davanın sonuçlanmadığını ve bu yıllara ilişkin mahallinde karar verilmesi gerektiğini tespit etti. Ayrıca, sanık hakkında 2009 yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararındaki suç tarihine düzeltme yapılarak Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararının göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi. Ancak, sanık hakkında 2007 ve 2010 yıllarına ilişkin sahte fatura kullanma suçlamalarında hüküm kurulmasının iddianame dışına çıkılması nedeniyle mümkün olmadığı vurgulandı. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararı sonrası yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 367. maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/12345 E. , 2018/5836 K.
"İçtihat Metni"
Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.02.2012 tarihli, 2012/252 esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 2006 ve 2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı halde söz konusu takvim yıllarına ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında 2006 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçundan mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür. I. Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararına karşı sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Gerekçeli karar başlığına “2006” olarak yanlış yazılan suç tarihinin, suça konu son fatura 31.12.2009 tarihli olup, KDV indiriminde kullanıldığı anlaşıldığından, “25.01.2010” olarak mahallinde düzeltilmesi ve Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamada toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II. Sanık hakkında 2007 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından verilen mahkumiyet kararına karşı sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde; 1- 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.02.2012 tarihli, 2012/252 esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Yasanın 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, "2006, 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura kullanma" suçundan kamu davası açıldığı, “2007 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma” suçlarından açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak sanık hakkında “2007 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak” suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulması, 2- Kabule göre de; TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.