22. Hukuk Dairesi 2017/9341 E. , 2018/99 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle hafta tatili talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-İş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedilip feshedilmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davalı işveren işyerinde 06.02.2007-09.02.2011 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, 01.02.2011 tarihli nöbetinde uyurken yakalandığının tespit edilmesi üzerine feshedildiği, durum tespit tutanağının davacı tarafından da imzalandığı anlaşılmaktadır. Tutanak tanıklarından ... duruşmada “Davacı gece vardiyasında çalışırken müzenin bahçesinde bulunan kulübede uyurken yakalanmıştır. “, İzzet Kılıçoğlu ise “Gece nöbeti olduğu için ben sık sık işyerlerine giderek kontrol ederim. Bir kontrolüm esnasında davacıyı gece nöbeti esnasında sandalyeye uzanmış uyurken gördüm. Silahlı nöbet tuttuğu için normalde uyumaması gerekmektedir. Bu nedenle ben kendisinin fotoğrafını çektim. “ şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Davalı ... tarafından alt işveren şirkete yönelik 03.02.2011 tarihli yazılan yazı ile 01.02.2011 tarihinde yapılan denetimde davacının uyuduğunun tespit edildiği ve iş kanununun işverene derhal fesih hakkı verdiği, yönetmelik ve kanun gereğinin taraflarınca yapılmasının gerekmekte olduğu bildirilmiştir. 09.02.2011 tarihinde davacının iş akdi feshedilmiştir. Güvenlik görevlisi olarak çalışan işçi yönünden, nöbet sırasında uyuması işin güvenliğini tehlikeye düşüren bir davranış olduğundan, bu davranış işverene haklı sebeple iş sözleşmesini feshetme hakkı verir. Bu nedenle feshe konu olayda haklı fesih sebebi bulunduğu gözönünde bulundurulmadan Mahkemece feshin haklılığına ilişkin dosyada hiç bir bilgi ve belge bulunmadığı, davalı işverenin iş akdi feshinin haklı nedene dayanmadığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatının reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını ve genel tatil gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, fazla çalışma yaptığını ve genel tatillerde çalışma yaptığını her türlü delille ispat edebilir.
Fazla çalışma yapıldığının ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Somut olayda; davacının fazla çalışma ve genel tatil alacağı talepleri tanık anlatımlarına göre hesaplanıp hüküm altına alınmıştır. Davacının güvenlik görevlisi olarak çalıştığı müzeye ait müze devir teslim defterleri getirtilerek davacının çalışmasının kayıt altına alındığı dönem var ise bu dönem için Mahkemece bu kayıtlara itibar edilerek hesaplama yapılmalıdır. Zira fazla çalışma ve genel tatil çalışmasının ispatında, yazılı delilin bulunduğu durumda tanık delili ile sonuca gidilemez. Mahkemece yapılacak iş; bilirkişiden ek rapor aldırılıp, müze devir teslim defterleri getirtildikten sonra üzerinde inceleme yaptırılarak, kayıtlara göre; davacının haftalık 45 saati aşan çalışması bulunup bulunmadığının ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığının tespiti ile varsa bu alacakların hesaplanarak hüküm altına alınarak hakkaniyet indirimi yapılmaması ve defterle kayıt altına alınmayan dönem var ise tanık beyanlarına göre hesaplama yapılarak % 30 dan aşağı olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak sonuca gitmekten ibarettir. Eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.