Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı - tehdit - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/11975 Esas 2017/2914 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/11975 Karar No: 2017/2914 Karar Tarihi: 29.05.2017
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı - tehdit - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/11975 Esas 2017/2914 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2014/11975 E. , 2017/2914 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, tehdit HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet, diğer atılı suçtan beraat
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde; Sanığın, mağdureye yönelik "bunu ailene söylersen seni döverler, öldürürler" şeklindeki sözleri, cinsel istismar eylemi sona erdikten sonra söylediği anlaşılmış ise de, bu sözlerin sanık tarafından mağdureye karşı gerçekleştirileceği belirtilen bir eylem içermemesi nedeniyle tehdit niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla sanık hakkında verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince; Sanığın, cinsel istismar eylemini tehditle işlemediği anlaşılmış ise de; cinsel istismar eylemi sırasında olay yerinden uzaklaşmak isteyen mağdureyi tutup gitmesine engel olarak cebir kullandığının anlaşılması karşısında, hakkında TCK"nın 103/4. maddesinin uygulanmasında isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK"nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ile katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.