4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/9385 Karar No: 2020/7301 Karar Tarihi: 17.06.2020
Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/9385 Esas 2020/7301 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, suçlamaların tehdit ve hakaret olduğu ancak sanığın beraatine karar verildiği belirtiliyor. Kararın temyiz edildiği ve dosyanın incelenmek üzere Dairemize yollandığı ifade ediliyor. Ayrıca, Tebligat Kanunu'nun bazı maddelerine atıfta bulunuluyor ve tebligat işlemlerinin nasıl yapılması gerektiği açıklanıyor. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi ve fıkrasına göre, gerçek kişilere yapılacak tebligat için iki aşamalı bir yöntem benimsendiği belirtiliyor. İlk olarak, bilinen en son adres (veya adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak normal tebligat çıkarılması gerektiği ifade ediliyor. Ancak, tebligatın bila tebliğ iade edilmesi durumunda, adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek tebligatın bu adrese yapılması gerektiği belirtiliyor. Tebligatın nasıl yapılacağına dair diğer ayrıntılar da Tebligat Kanunu'nun 21/1, 21/2, 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddelerinde yer almaktadır.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü; 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında; 1-Süre tutum dilekçesi veren katılan ..."e gerekçeli kararın en son bildirdiği adresi yerine, bu adresten farklı MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğe çıkarılarak muhtara teslim edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu, 2-Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan doğrudan zarar gören ve soruşturma aşamasında şikayetçi olduğunu beyan eden müşteki ..."un doğrudan MERNİS adresine MERNİS şerhiyle çıkarılan tebligatın muhtara tebliğinin usulsüz olduğu, Anlaşıldığından, katılan ..."in temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, adı geçen katılan ve müştekiye yöntemince tebliğ işlemleri gerçekleştirildikten sonra tebliğ edildiklerine dair evrak, verilmesi halinde ayrıntılı temyiz dilekçeleri de eklenmek ve EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine geri GÖNDERİLMESİNE, 17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.