14. Hukuk Dairesi 2016/528 E. , 2018/6510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.10.2009 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasta denkleştirme talebine ilişkindir.
Davacı vekili, 22.03.2009"da vefat eden muris ..."ın tarafların annesi olduğunu, davalının annesi .... ve babası .... ile birlikte oturduğunu, davacının ise evli olduğu için ayrı evde oturduğunu, 1980 yılında babalarının öldüğünü, muris..."nin bir süre davalı ile birlikte oturmaya devam ettikten sonra ...isimli şahıs ile evlenerek ..."nın ... İlçesine yerleştiklerini, ancak ..."ın 2006 yılında vefat ettiğini, bu ölüm üzerine muris ..."ye, .... İlçesi, .... 421 parsel, ... köyü 1743 parsel, ...., 220 parsel numaralı taşınmazların kaldığını, muris ...."ye ayrıca tarafların babalarından ... ili, ... ilçesinde bir dairenin 1/2 hissesinin kaldığını, davalının babaları öldükten sonra muris ..."yi yanına alarak davacıyla görüştürmediğini, davalının TürkTelekom"da memur olarak çalıştığını, maaşından başka geliri olmadığını, kirada oturduğunu, davalının murisin yaşlılığından istifade ederek taşınmazlarını üçüncü kişilere muvazaalı şekilde sattırıp elde edilen paralarla kendisine ..." da Birlik Kooperatifinden bir daire, .... ... ... Sitesi Kooperatifinden 13 Blok, 9 no"lu daire ... plakalı bir adet cip ve ayrıca bir araba, ...."de bir daire satın aldığını, ayrıca .... 300011385 numaralı hesaptaki parayı, muris üzerinden dolaylı ve muvazaalı şekilde kendi üzerine geçirip davacıyı mirastan mahrum ettiğini, davalının muvazaalı şekilde elde ettiği malvarlığının yarısının müvekkiline ait olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla muris muvazaası nedeni ile miras bırakan anneye ait taşınmazların satışından elde edilen gelirden davacı hissedine düşen 50.000,00 TL sinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, ... İli, .... İlçesi, ... 421 parsel sayılı taşınmazın halen anneleri ... adına kayıtlı olduğunu, ... İli .... İlçesi, ...."da bulunan parsel 1743 sayılı taşınmazın tapu kaydından da anlaşılacağı gibi alım ve satımı ile alakası olmadığını, ... İli, ... İlçesi, ..."de bululnan 220 parselin annesi tarafından sağlığında satıldığını, alım, satımı ile ilgisi olmadığını, ...."da bulunan taşınmazın ise davacının 10/04/1996 tarihinde 3/400 hissesini kendisine sattığını, buranın babalarından kalan hissesi olduğunu, 2003 yılında annelerinin, kendisinin ve herkesin hisselerini 3. şahıslara sattığını, annelerinden davacıya kalan hisse bedelini ... ... Şubesinden banka havalesi ile gönderdiğini, davacının bizzat kendisi tarafından satılan ve bedelini aldığı yerin parasını ikinci kez kendisinden talep ettiğini, ..."da bulunan ... Birlik Kooperatifindeki daireyi kendisinin kooperatife üye olunmak suretiyle aldığını, annelerinin ilgisi olmadığını, ... ... sitesi 13 Blok, 9 no"lu daire tarafından emekli olduktan sonra kendisine verilen emekli birikmiş parası ile aldığı yer olduğunu, .. . plakalı aracı taksitle aldığını, ...." taki hesabın ise kredi kartı hesabı olduğunu, hesapta para bulunmadığını, davacınının iddialarının gerçek ile alakası olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, muris ..."ın, kendisine ikinci eşi ..."tan intikal eden üç adet taşınmazı sağlığında satarak parasını birlikte yaşadığı davalıya verdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK"nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer.
Somut olaya gelince; davacının, murisin sağlığında sattığı üç taşınmazın bedelini davalıya verdiği iddiasıyla açtığı davada muris ve davalıya ait gayrımenkullerin tapu kayıtları, davalının emekli maaşını ve ait banka hesapları, tanıklar ...ve ....."nün beyanları delil listesinde gösterilmiştir. Murise ait 421 parsel sayılı taşınmazın 14.12.2010"da davacı ve davalı tarafından birlikte satıldığı, murisin diğer taşınmazlarını ölümünden önce muhtelif tarihlerde kendisi tarafından satıldığı, davalı adına kayıtlı taşınmazların ve aracın farklı tarihlerde satıldığı, banka müfettişi - mali işler uzmanı bilirkişi raporuna göre davalının hesaplarına maaş, ikramiye vb. Ödemeler dışında başka kişilerden EFT veya havale yoluyla para gönderilmediği, davacının gösterdiği tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, muris ..."ın malvarlığından davalı ...."a kazandırma yaptığı açık, şüpheye yer bırakmayacak delillerle ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.