Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7069
Karar No: 2018/8714
Karar Tarihi: 04.04.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/7069 Esas 2018/8714 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/7069 E.  ,  2018/8714 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın davacısı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davacılar bakımından ise asıl davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Asıl ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Asıl ve birleşen davada davacılar, mirasbırakanları ...’nun mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak 166 ada 35, 166 ada 64, 166 ada 67, 153 ada 1, 2, 21 ve 23 parsel sayılı taşınmazlarını davalılara devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ..., dava konusu taşınmazların satış değil bağış suretiyle temlik edildiğini, devirlerin tenkise tabi olamayacağını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... davayı kabul etmiştir.
    Mahkemece, davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davacılar bakımından ise temliklerin mal kaçırmak amaçlı yapıldığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karar Dairece ‘’... davacı ..."ın harç yatırmaksızın dava açtığı gözetildiğinde yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez. Hal böyle olunca, davacı ..."ya harç ikmali yaptırılması, ondan sonra yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi, gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.’’ gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın davacısı ... ve birleşen davanın davacısı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davacılar bakımından temlikin mal kaçırmak amacıyla yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’nun 24.08.2002 tarihinde öldüğü geride eski eşinden olan çocukları birleşen davanın davacısı ... ve davalı ... ile ikinci eşinden olan davacı çocukları ..., ..., ... ve davalı ...’un mirasçı olarak kaldıkları, çekişme konusu 166 ada 35, 153 ada 1, 2, 21 ve 23 parsel sayılı taşınmazları kadastro öncesi mirasbırakan adına tapuda kayıtlı iken mirasbırakanın taşınmazları haricen davalı oğullarına bağışladığı, dava konusu 166 ada 64 ve 67 parsel sayılı taşınmazların da kadastro öncesi mirasbırakan adına tapuda kayıtlı iken mirasbırakanın taşınmazları haricen davalı oğullarına sattığı ve kadastro tespitinin davalılar adına yapılması yönündeki muvafakati nedeniyle taşınmazların davalılar adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi, miras bırakanın üzerindeki taşınmazı kayden satış veya ölünceye kadar bakma akdiyle devretmesi ve bunun da muvazaalı olduğunun saptanması halinde mümkün olup mirasbırakan dava konusu 166 ada 35, 153 ada 1, 2, 21 ve 23 parsel sayılı taşınmazları bağış suretiyle davalılara temlik ettiğine göre anılan İçtihadı Birleştirme Kararının olayda uygulanma yeri bulunmamaktadır. Böylesi bağış yoluyla yapılan temliki işlemin koşulları varsa ancak Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 560 ilâ 571. maddeleri arasında öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği, bağış yoluyla gerçekleştirilen temliklerde muvazaa olgusunun dinlenemeyeceği açıktır.
    Satış suretiyle devredilen çekişme konusu 166 ada 64 ve 67 parsel sayılı taşınmazlara gelince;
    Tapulu taşınmaz mallarda mülkiyeti nakleden akitlerin resmi biçimde yapılması Medeni Kanu"nun 706, Borçlar Kanunu"nun 213 ve Tapu Kanunu"nun 26.maddesi hükümleri gereğidir.
    Ancak, gerek 766 sayılı Tapulama Yasası"nın 32/B maddesinde gerekse 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B maddesinde bu kanunların genelde bir tasfiye yasası olmaları nedeniyle Medeni Kanunun 706 ve Borçlar Kanunun 213 maddesinde mülkiyetin naklinde öngörülen buyurucu nitelikte hükümlere ayrık bir düzenleme getirilmiştir.
    Buna göre kayıt sahibinin tapulama sırasında kadastro teknisyeni huzurunda taşınmazları sattığı beyanı ile zilyedi adına tespit ve tesciline muvafakatini bildirmesi mülkiyetin zilyet adına geçirilip onun üzerine tapulama tespiti yapılabilmesi için yeterli kabul edilmiştir.
    Eş anlatımla kadastro teknisyeni huzurunda verilen muvafakat bildirimi resmi memur önünde serbest irade ile belirtilen tescil isteme beyanı olarak görülmüştür. Kayıt sahibinin zilyed adı; tesbite muvafakat beyanının haricen satış gibi ya da başka bir nedene dayandırılarak ileri sürülmüş olması da bu kabulde sonuca etkili değildir.
    Yine ifade edilmelidir ki, malikin, kadastro sırasında, kadastro teknisyeni huzurunda, taşınmazının başka bir şahıs adına tesciline muvafakat beyanı ile mülkiyet lehine tesciline muvafakat bildirilen kişiye hemen geçmez. Bu yerde mülkiyetin geçirilmesi ancak tespit tutanağının kesinleşmesi ile mümkün olabilir.
    Kural olarak Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları konuları ile sınırlı, gerekçeleri ile aydınlatıcı ve sonuçları ile bağlayıcıdır. Görüleceği üzere butlan sonucunu doğurarak, murisin temliki tasarruflarının iptaline imkan tanıyan 01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için, temliki tasarrufa konu yapılan taşınmazın mirasbırakanın tapulu malı olması, gerçekte bağışlamak istediği bu malı ile ilgili olarak tapu memuru huzurunda, iradesini satış doğrultusunda açıklaması icap eder.
    Oysa somut olayda, dava konusu taşınmazların mülkiyetinin davalılara devrini sağlayacak bir sözleşme mevcut olmayıp tescil isteği niteliğinde bulunan ve tapulama teknisyeni huzurunda yapılan tek taraflı bir tescile muvafakat beyanı mevcuttur. Yorum yolu ile de yukarıda açıklanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama alanı genişletilemez.
    Dolayısıyla dava konusu temliklerin yukarıda değinilen içtihadı birleştirme kararının kapsamında kalmadığı ve iptal-tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği ancak şartları varsa Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 560 ilâ 571. maddeleri arasında öngörülen tenkis davasına konu edilebilecekleri açıktır.
    Hal böyle olunca; asıl davanın davacılarından Hatice ve Şevkiye’nin tapu iptal ve tescil isteğinin davalı ... açısından kabul nedeniyle kabulüne, davalı ... yönünden ise yukarıdaki ilkeler doğrultusunda reddine karar verilmesi ve terditli olarak ileri sürülen tenkis isteği bakımından araştırma ve soruşturma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Davalı ... yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi