22. Hukuk Dairesi 2017/44861 E. , 2018/69 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan Türkiye Petrolleri A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Enerji Ltd. Şti. bünyesinde 04.05.2016 - 17.12.2016 tarihleri arasında elektrik kaynakçısı olarak çalıştığını, davacının iş akdinin davalı işveren tarafından müvekkilin savunması alınmaksızın performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek feshedildiğini, ancak feshin geçerli olmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Ayrıca davacı vekili, dosyaya sunduğu 04.05.2017 tarihli dilekçesi ile işbu dava dosyasında davalı olarak belirtilen şirketin taşeron şirket olduğunu beyanla asıl işveren Türkiye Petrol Rafinerileri Anonim Şirketi için dahili dava dilekçesi vermiş olup, dava dilekçesi 16.05.2017 tarihinde dahili davalıya tebliğ edilmiştir.
Davalılar Cevaplarının Özeti:
Davalı işveren, davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı TÜPRAŞ, diğer davalı ile müvekkili arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının işvereni olmadığını gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, davacının iş akdinin feshinin geçerli olmadığı gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davacının davalı ... şirketindeki işine iadesine, davacının karar kesinleştikten sonra yasal süresi içinde başvurmnasına rağmen işverenin süresi içinde davacıyı işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacı işçinin taktiren 4 aylık brüt ücreti olarak tespitine ve davacının işe iadesi için işverene yasal süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı ve dahili davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, yapılan işin niteliği gereği taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, yazılı fesih bildiriminde bulunulmadığından yapılan feshin geçersiz olduğu, ayrıca dahili davalı TÜPRAŞ aleyhine hüküm kurulmadığı, dahili davalı yönünden bir karar verilemeyeceğinden davalı vekilinin vekalet ücretine hak kazanamayacağı kanaatine varılarak İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı ve dahili davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, dahili davalı ...Ş. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Somut olayda, dava, davalı ... Enerji Ltd."ye karşı açılmıştır. Yargılamanın devam ettiği bir tarihte sunulan, 04.05.2017 tarihli dilekçeyle, davacı vekili asıl işveren-alt işveren ilişkisi iddiasıyla davayı mevcut davalının yanında Türkiye Petrol Rafinerileri Anonim Şirketi (TÜPRAŞ)’ne yöneltmiştir. Taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu veya muvazaa iddiasıyla açılan işe iade davalarında asıl işveren ile alt işveren zorunlu dava arkadaşları olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda; husumet yöneltilen davalı TÜPRAŞ’ın ilk derece mahkemesince gerekçeli karar başlığında davalı olarak gösterilmesi yerinde olmuştur.
Ne var ki, Mahkemece davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin olup olmadığı tartışılıp değerlendirilmeden işe iade ve mali sonuçlardan sadece davalı ... Enerji Ltd. Şti. şirketi hakkında hüküm kurulmuş; davalı TÜPRAŞ hakkında ise olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunması halinde davalı TÜPRAŞ’ın işe iadenin mali sonuçlarından müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmamış olması hatalı olacaktır. Ancak yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda davalı TÜPRAŞ’ın asıl işveren olduğu sonucuna varılması halinde temyiz eden sıfatı itibariyle usuli kazanılmış hak ilkesi gereği şimdiki gibi hüküm kurulması gerekecektir. Aksi halde, anılan davalı hakkında davanın reddine karar verilmeli ve yargılama giderleri ve vekalet ücreti buna göre belirlenmelidir.
Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.