3. Hukuk Dairesi 2016/8386 E. , 2018/3327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının 01/04/2003–01/09/2006 döneminde iletim bedelini 1.200.00.-TL/ kwh yerine 4.040.00.- TL / kwh olarak, 01/01/2004 - 01/09/2006 döneminde iletim bedelini 3.030.00.- TL/ kwh yerine 4.040.00.- TL/kwh olarak tahsil ettiğini, fazla bedel alındığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 10.000.00.-TL ve ödenen KDV"nin ödeme tarihinden avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, 29/01/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 1.718.734.43.- TL ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın husumet nedeni ile reddi gerektiğini, davanın zamanaşımına uğradığını, iletim bedelinin kurul onayına tabi olmadığını, ek maliyetin bedele yansıtılacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 395.621,80.-TL"nin 10.000,00.- TL"si için 30/09/2011 dava tarihinden, 385.621,80.-TL"si için 29/01/2015 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş , hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir .
HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
Somut olayda, davalı yan haksız tahsil edilen bir bedel olmadığını, dağıtım şirketleri tarafından uygulanan her türlü tarife ve bedellerin ... kararlarına dayandığını, davacı yan ise fatura bedelleri içine gizlenen iletim bedellerinin tüketim miktarına göre hesaplanması gerektiğini belirterek bilirkişi raporuna itiraz etmişler, mahkemece tarafların itirazları aydınlatılmaksızın bilirkişi raporu dayanak alınarak hüküm oluşturulmuştur.
Bu durumda mahkemece, uzman bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak mümkün olmaz ise başka bir bilirkişi kuruluna bilirkişi raporu hazırlatılarak itirazların gerekçeli olarak aydınlatılması, talep edilebilecek bedelin sözleşme hükümleri ve uyuşmazlık dönemine ilişkin tarifeleri belirleyen ...kararlarına göre hesaplattırılması suretiyle, denetime elverişli bir rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, itirazlar karşılanmaksızın, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.