4. Hukuk Dairesi 2017/2449 E. , 2017/6315 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/03/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 07/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının tahakkuk ettirilen sulama borcunu ödemediğini, bu nedenle hakkında ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/4758 esas sayılı dosyası ile 2011-2012 yılı muhtelif dönemlere ait su borcu ve gecikme faizi olarak toplam 5.123,39 TL nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini beyanla, haksız itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davalının imzaladığı kefalet sözleşmesine dayalı olarak bu davanın açıldığını, oysaki davanın dayandığı icra takibinde kefalet sözleşmesinden bahsedilmediği, gayrımenkulün asıl sahibi hakkında herhangi bir işlem yapılmadan doğrudan davalı aleyhine icra takibi başlatılmasının yasal olmadığını belirterek davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, kefalet sözleşmesinin adi kefalet olarak kurulmuş olması, adi kefalette kefil hakkında takip işlemi başlatılabilmesi için TBK.585.maddesi gereğince önce asıl borçluya başvuru yapılmasının gerekmesi ve yapılan başvurunun semeresiz kalması halinde kefile başvuru yapılabileceği gerekçesi ile davanın reddi ile davalı yararına İ.İ.K"nun 67/2. maddesi uyarınca 1.024,67 TL, tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
İİK"nın 67/2. maddesi; "Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir." hükmünü içermekte olup, takibinde haksız ve kötüniyetli olan alacaklının diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edileceği belirtilmiştir. Dosya kapsamından, davalının icra takibine esas su borcuna konu taşınmazın, davalının kiralamak suretiyle bahçe olarak
istifade ettiği yer olduğu ve davalının imzaladığı 10/01/2013 tarihli kefalet sözleşmesinin de varlığı dikkate alınarak, davacının kötüniyetli olarak icra takibi yaptığından sözedilemez. Şu halde, mahkemece koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerekirken, hatalı gerekçe ile kabulu doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.