14. Hukuk Dairesi 2018/1846 E. , 2018/6494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.06.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin evlerinin yakınında davalılar tarafından küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapıldığını, hayvanların beslenmesi için davalılarca getirilen slajların bahçelerinde açık alanda bırakmasından, tezek yakılmasından, hayvanların ve gübrelerin kokuları ile hayvanların çıkarmış olduğu seslerden rahatsız olduklarını belirterek komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne dair ilk kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.02.2015 tarih 2014/10565 E-2015/1474 K sayılı ilamı ile “Somut olaya gelince; mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 12.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda hayvan yemi, dışkıları ve hayvan temizliğinin tamamlanmamasından dolayı etrafa rahatsızlık verecek şekilde koku yayıldığı, insan sağlığına zararlı olduğu belirtilmiş, ancak bu zararın davalılara ait ahır kapatılmadan ve hayvanların bulundukları yerden uzaklaştırılmadan giderilip giderilemeyeceği davalıların bulundukları yerde hayvancılığı sürdürüp sürdüremeyecekleri tespit edilmemiştir. Bu durumda mahkemece çevre mühendisi ve veteriner bilirkişisinden tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilerek bu konuda müşterek bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.”gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüyle davalılara ait hayvanların ilçe merkezi dışına çıkarılarak zararın ve taşkın kullanımın men-ine, karar kesinleştiğinde büyükbaş hayvanların davalılarca derhal ilçe merkezi dışına taşınmasına, davalılarca bu duruma son verilmemesi halinde hayvanların masrafları davalılardan karşılanmak suretiyle bakım ve beslenme ihtiyaçlarının karşılanabileceği bir yediemine teslimine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
TMK m. 683"deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
Taşınmaz malikinin katlanma yükümlülüğü tamamen mülkiyetin içeriğinden doğmaktadır. Mülkiyet hakkı, buna bağlı yetkilerin yanında, söz konusu ödevlerle birlikte bir bütündür. Anayasanın 35. maddesinde de mülkiyet hakkının kamu yararına sınırlandırılabileceği ve mülkiyet hakkının toplum yararına aykırı kullanılamayacağı öngörülmüştür.
Mahkemece yapılacak araştırmalarda, somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.
Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir.
Bunun için, mahkemenin öncelikle yapacağı keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçeceği bilirkişileri hazır bulundurması ve düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bu taleplerle ilgili değerlendirmeler gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiş ise de bozmanın gerekleri yerine getirilememiştir.
Bozma kararında belirtildiği üzere, kokunun ve zararın davalılara ait ahır kapatılmadan ve hayvanlar bulundukları yerden uzaklaştırılmadan giderilip giderilemeyeceği, davalıların bulundukları yerde hayvancılığı sürdürüp sürdüremeyeceklerinin açıkça tespiti gerekir.
Mahkemece, yukarıda değinilen hususların açıklığa kavuşturulması için veteriner ve çevre mühendisi bilirkişi marifetiyle yerinde keşif yapılarak uyuşmazlığın çözülmesi için alınması gerekli önlemlerin belirlenmesi ve ondan sonra karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.