19. Hukuk Dairesi 2015/11567 E. , 2016/2962 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davadışı şirket arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca davalının taşınmazı üzerinde müvekkili lehine intifa hakkı kurulduğunu, ... kararları gereğince bayilik sözleşmesinin 18.09.2010" da sona ermesi ve bayinin sözleşmeyi yenilemeyeceğini bildirmesi nedeniyle yaptırımla karşılaşmak istemeyen müvekkilinin davalının taşınmazı üzerindeki intifa hakkını toplam 30.704,40 TL tutarındaki terkin harcı ve işlem masrafıyla davalı ad ve hesabına ödeyerek terkin ettiğini, BK" nın vekaletsiz iş görme ve sebepsiz zenginleşme hükümleri de nazara alınarak, müvekkilince yapılan ve geri ödenmeyen 30.704,40-TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ve faizin KDV" si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak açılan davanın 1 yıllık zamanaşımına uğramış olduğunu, davacının intifa hakkını herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın kendi isteği ile terkin ettiğini, 818 sayılı Borçlar Kanunu" nun 62/1. maddesi uyarınca geri isteyemeyeceğini, ayrıca kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili tacir olmadığından ve aralarında bir sözleşme de olmadığından avans faizi istenemeyeceğini, yine herhangi bir temerrüt ihtarı olmadığından ödeme tarihinden itibaren faiz de istenemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalının bağlantılı olduğu davadışı bayii ... ile davacı arasında istasyonlu bayilik sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme uyarınca davalının taşınmazının üzerinde 04.06.1999 "da intifa hakkı kurulduğu, ... tebliğleri uyarınca bayilik ilişkisi sona erdiğinden davacının taşınmaz üzerindeki intifa hakkının kaldırılması için tapuya başvurduğu ve terkin harcını yatırdığı, bayilik sözleşmenin 34. maddesinde davacının işletme ile ilgili vergi, harç gibi giderlerden sorumlu olmayacağının düzenlendiği, davacı ayrıca taşınmazın emlak vergilerini de ödediğini iddia etmişse de, davacının ödemeyi gösterir herhangi bir belge veya bir sözleşme sunamadığı, yalnızca yatırmış olduğu terkin harcını talep edebileceği, zira taşınmazın üzerindeki intifa hakkının terkinin davalı taşınmaz malikinin menfaatine olduğu, terkin işlemi 25.09.2010 tarihinde olduğundan davalının zamanaşımı itirazının da yerinde olmadığı gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, 1.533,64-TL terkin harcı bedelinin dava öncesinde temerrüt sözkonusu olmadığından, dava tarihi olan 19/09/2011" den itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 Sayılı Kanun" un 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 1.890-TL" dir. Davalı vekilinin temyize konu ettiği miktarın 1.533,64-TL olması nedeniyle 20/11/2014 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin kesinlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin miktardan reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 23/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.