Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3935
Karar No: 2017/2407
Karar Tarihi: 27.09.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/3935 Esas 2017/2407 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İflas idaresi tarafından müvekkilinin alacağı imtiyazlı olarak 3. sıraya alınması gerekirken 4. sıraya alınması hukuka aykırıdır. Şikayet olunan cevap vermemiştir. Mahkeme, şikayetçi alacağının kamusal nitelik taşımadığına karar vererek şikayetin reddine hükmetmiştir. Şikayetçi vekili karara itiraz etmiştir ancak temyiz edilmesi reddedilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 106, 132, 134, 136 ve geçici 11. maddeleri. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen alacakların imtiyazlı olarak sıraya yazılması gerektiği belirtilmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2015/3935 E.  ,  2017/2407 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki şikayetin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Şikayetçi vekili, müvekkilinin müflisten olan alacağının imtiyazlı olarak 3. sıraya alınması gerekirken şikayet olunan iflas idaresi tarafından 4. sıraya alınmasının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 21,5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 106, 132, 134, 136 ve geçici 11. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, iflas idaresinin 15.01.2012 tarih ve 12 sayılı kararının iptali ile müvekkilinin alacağının 3. sıraya kaydedilerek sıra cetvelinin düzeltilmesini talep ve şikayet etmiştir.
    Şikayet olunan, cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, takip dosyaları ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçi alacağının kamu alacağı niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine Dairemizce şikayetçinin müflis şirketten alacağının 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 15/3. maddesi kapsamında kalıp kalmadığı belirlenerek, bu madde kapsamında kalmadığının belirlenmesi halinde şikayetin reddine, aksi halde kabulüne karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş, bu kez bozma ilamına uyularak, şikayetçi alacağının 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun Geçici 11. maddesi hükmü gereği uygulaması devam eden 4389 sayılı Kanunla belirlenen fon alacaklarının niteliğini taşımadığı, adi borç niteliği taşıyan genel kredi sözleşmesi ve neticesinde düzenlenen teminat mektupları ve çek taahhüt risklerinden kaynaklı alacaklar olduğu, gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    Şikayetin konusu, ... devredilen ... Bankası"nın, müflis ... Müh. San. İnş. ve Tic. A.Ş."den olan alacağı, müflis şirketin iflas masasına imtiyazlı alacak olarak üçüncü sıraya mı? Yoksa adi alacak olarak dördüncü sıraya mı, kaydedileceği noktasındadır.
    5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 106/5. maddesinde “Yönetim ve denetimi Fona intikal eden banka hakkında iflas kararı verilmesi hâlinde Fon, iflas masasına 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 206. maddesinde yer alan üçüncü sıradaki tüm imtiyazlı alacaklılardan önce, ancak Devletin ve Sosyal Güvenlik Kuruluşları"nın 6183 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarından sonra gelmek üzere imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder.” Görüldüğü üzere, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 106/5. maddesindeki 14.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren değişikliğe göre, ... (Fon) alacaklarına, üçüncü sıradaki imtiyazlı alacaklardan önce ancak Devletin ve Sosyal Güvenlik Kuruluşları"nın 6183 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarından sonra gelmek üzere imtiyaz tanınmıştır.
    Keza, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 136. maddesinde, Fon alacaklarının tahsilini teminen, Fon tarafından bu Kanun hükümleri çerçevesinde açılan ve/veya takip edilen dava ve takiplerde verilen ihtiyatî haciz veya tedbir kararları uyarınca üzerine ihtiyatî haciz veya tedbir konulan para, her türlü mal, hak ve alacaklar, bu davalara konu alacakların yasal teminatını oluşturur ve karar kesinleşinceye veya takip sonuçlanıncaya kadar devam eder. Mahkemece karara bağlanan alacaklar, tedbir konulan para, mal, her türlü hak ve alacakların bedelinden, Devletin ve Sosyal Güvenlik Kuruluşları"nın 6183 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarından sonra gelmek üzere, imtiyazlı alacak olarak öncelikle tahsil olunacağı belirtilmiştir.
    Öte yandan 5411 sayılı Kanun"un geçici 11. maddesi yollaması ile 26.12.2003 tarihine kadar Fona intikal eden alacaklara, yürürlükten kalkan 4389 sayılı Kanun"un 15/3. maddesi uygulanacağından ve anılan maddede ... alacakları "amme alacağı" sayıldığından borçlunun iflası halinde 6183 sayılı Kanun"un 21/son fıkrası gereğince imtiyazlı alacak olarak iflas sıra cetvelinin üçüncü sırasında yer alacaktır.
    Anılan Kanuni düzenlemeler karşısında,Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ... Bankası"nın müflis şirketten olan ve Fona intikal eden alacağı “imtiyazlı alacaktır.” İİK"nın 206. maddesi gereğince üçüncü sırada imtiyazlı alacak olarak sıraya yazılması gerekir. İflas idaresinin aksi yöndeki kararına vaki şikayetin kabulü gerekirken, şikayetin reddine karar veren yerel mahkeme kararının bozulması görüşündeyim.
    Kanaatimizce, hukuki bir konu olan somut olayda, bilirkişi raporu alınmasına gerek olmamasına rağmen, bozmadan önce alının bilirkişi raporu ile bozmadan sonra alınan rapor tamamen bir birine zıt olmasına, müşteki vekilinin çelişkinin giderilmesi için uzlaştırıcı rapor alınmasını talep etmesine rağmen uzlaştırıcı rapor alınmadığı gibi kararda neden ikinci rapora üstünlük tanındığı da izah edilmeden ikinci rapora göre hüküm kurulması da usulü yönden yerel mahkeme kararının ayrıca bozulmasını gerektirir.
    Bu nedenle Sayın çoğunluğun onama kararına muhalifim.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi