19. Hukuk Dairesi 2015/11558 E. , 2016/2960 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili tarafından iki adet çeke dayalı olarak yapılan davadışı takipte dosyanın kesinleşmesinden sonraki süreçte işlemsiz kaldığından bahisle çeklerin zamanaşımına uğradığına ve icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, ancak müvekkilinin halen alacağının mevcut olduğunu, zira davalının müvekkilinden muhtelif miktarda kauçuk satın aldığını ve borcun ödenmediğini, bu nedenle temel ilişkiye dayanarak işbu alacak davasını açma zorunluluğunun doğduğunu belirterek, 27.000-TL asıl alacağın takibin zamanaşımına uğratıldığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere bankaların uyguladığı en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usule uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre, davacı defterlerinin usulüne uygun olduğu, 2009 yılı sonu itibariyle davacının davalıdan 41.550-TL alacaklı bulunduğu ve aynı bakiyenin 2013 yılında da devam ettiği, davacının takip konusu yapmış olduğu toplam 27.000-TL bedelli 2 adet çekin karşılıksız olduğu ve çek iade kayıtlarının yapılmış olduğu, bu haliyle davacının davalıdan 41.550-TL alacaklı bulunduğunun tespit edildiği, zamanaşımına uğramış çekler nedeniyle kambiyo hukukundan doğan hakların yitirildiği, bu durumda taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde bu belgelerin yazılı delil başlangıcı niteliğini aldığı ve alacağın her türlü delillerle kanıtlanabileceği, somut olayda, davalıya HMK"nın 222. madde ihtarını içerir davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, dava konusu çeklerin davacı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olup, davacının çek bedelleri yönünden alacaklı olduğu, çek zamanaşımına uğramış olduğundan faize dava tarihinden itibaren hükmolunması gerektiği gerekçeleriyle, davanın kabulüne, 27.000-TL" nin 13/02/2014 dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından faiz yönünden temyiz edilmiştir.
Davacı, zamanaşımına uğramış çeklerle ilgili olarak alacak davası açmıştır. Daha öncesinde ise bu çeklerle ilgili 09.02.2009 tarihli kambiyo yoluyla icra takibini yapmıştır. İcra takibinin başlatıldığı tarihte temerrüt gerçekleşmiş olup, bu tarihten sonra davacı faiz talebinde bulunabilir. Ancak, dava dilekçesinde "..takibin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere.." faiz talebinde bulunduğundan, davacının bu talebi gözetilerek, faizin başlangıç tarihi tespit edilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.