3. Hukuk Dairesi 2016/11499 E. , 2018/3309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı kurumun 16267 nolu elektrik abonesi olduğunu, davalı şirket tarafından karşılıksız elektrik kullandığı iddiası ile hakkında 18.09.2013 tarih ve 08318 nolu kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini ve tutanak nedeniyle ...C. Başsavcılığı"na suç duyurusunda bulunulduğunu, ...2. Asliye Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucunda üzerine atılı suçu işlemediğinin sabit olması nedeniyle beraatine karar verildiği ve anılan kararın 28.05.2015 tarihinde kesinleştiğini, bu süreç içerisinde bir avukat yardımından faydalandığını ve avukatına vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını, ayrıca manevi olarak da ciddi sıkıntılar yaşadığını, hayatında hiç karşılaşmadığı hitam ve suçlamalarla karşı karşıya kaldığını belirterek, 2.000,00TL maddi, 5.000,00TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaçak veya usulsüz elektrik kullandığı tespit olunan kişinin, teşekkül veya şirketçe düzenlenen yazılı bildirime, bildirim tarihinden başlayarak 8 iş günü içinde itirazda bulunabileceğini, davacının 8 günlük süre içerisinde faturaya ve cezaya itiraz etmediğini ve zaman aşımı süresinde dava açmadığın ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 1.500,00TL maddi tazminatın 15.06.2015 tarihinden, 500,00 TL maddi tazminatın 01.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaçak elektrik tespit tutanağı tarihi olan 18.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1)Dava; davacı hakkında tutulan kaçak tespit tutanağından dolayı ceza mahkemesinde yargılanması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınması gerekir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar..” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde Mal: Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için; kanunun amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında, mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında, abonelik sözleşmesinin bulunduğu, abone grubunun mesken olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davalının da 6502 sayılı yasa kapsamında, ""tüketici"" tanımına uyduğu açık olup, olayda 6502 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü Tüketici Mahkemelerinin görevi içerisindedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde esasa ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre, şimdilik davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.