Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15741
Karar No: 2017/6292
Karar Tarihi: 25.10.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/15741 Esas 2017/6292 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/15741 E.  ,  2017/6292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/09/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, ... ... Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu"nda öğretim üyesi olduğunu ve bir dönem ... Partisi"nden milletvekili adayı olduğunu, 2014 yerel seçimlerinde ... ili ... İlçesi"nden Belediye Başkan adayı olan davalı hakkında ... profil isimli internet sitesinde paylaşılan yazının kendisi tarafından yazıldığı gerekçesiyle davalının şikayetçi olduğunu ve Savcılık tarafından yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini belirterek, davalının asılsız şikayeti nedeniyle uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı ise, hak arama özgürlüğü kapsamında şikayet hakkını kullandığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı tarafından yeterli araştırma yapılmadan dışardan alınan duyumlar üzerine şikayetçi olunmasında yasal şikayet hakkı sınırlarının aşıldığı gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
    Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişili
    haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.
    Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikâyeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikâyet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikâyetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
    Dava dosyasının incelenmesinde; ... profil isimli internet sitesinde davalı hakkında paylaşılan yazı sonrasında bir çok kişi tarafından bu yazıya yorum yapıldığı, davalının 2014 yılı yerel seçimlerinde belediye başkan adayı olduğu, davacı ile davalının hemşehri olduğu ve davacının da bir dönem aynı partiden milletvekili adayı olduğu, davacının da beyan ettiği üzere partisinin ilçe teşkilatında davalının belediye başkan adayı olması hakkında fikri sorulduğunda bir takım yorum ve açıklamalarda bulunduğu, davalıya çevresinden ... profil isimli internet sitesinin kullanıcısının davacı olduğunun söylenmesi üzerine davalının davacı hakkında şikayetçi olduğu ve Savcılık tarafından yeterli delil ve kanaatin bulnmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Şu durumda, davacı tarafından davalının belediye başkan adayı olması üzerine bu adaylığı desteklemeyen yorum ve açıklamalarda bulunulması ve internet sitesinin kullanıcısının davacı olduğunun kendisine çevresinde bulunan kişiler tarafından söylenmesi üzerine davalının şikayetçi olmasında bir takım az da olsa emareler bulunduğu ve şikayet dilekçesi ile şikayet üzerine alınan ifade içeriğinde kişilik haklarına saldırı oluşturabilecek ifadelerin bulunmadığı anlaşılmakla, şikayetin olağan kuşku üzerine somut emarelere dayandırılarak yapıldığı kabulü ile istemin tümden reddi gerekirken, şikayetin haksız olduğundan bahisle istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi