13. Hukuk Dairesi 2015/31704 E. , 2017/12608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı,... isimli arkadaşının çekmiş olduğu krediye istinaden Mayıs 2009 itibari ile maaşının tamamına bloke konulduğunu, bu olay öncesinde banka tarafından ne kendisine bir ihtarname çekildiğini, ne de herhangi bir şekilde haber edilmesi söz konusu olduğunu, bu süre zarfında banka yetkilileri ile görüşüldüğünü, ancak bir sonuç çıkmadığını, hayatını idame ettirdiği maaşından yoksun kaldığını, ancak 2009 ağustos ayında söz konusu kredi kesintilerine son verildiğini ve hata yapıldığı söylenerek özür dilendiğini, bu süreçte ödemesi gereken borçlarını ödeyemediğini, bankalar tarafından hakkında icra takibi başlatıldığını ve ayrıca polis memuru olması nedeniyle siciline olumsuz tesiri söz konusu olduğunu, maaşın kesilmesi nedeniyle maddi ve manevi olarak çöküntü yaşadığını dava dilekçesinde belirtilen tüm hususlar dikkate alınarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL maddi, 4.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece ilk olarak davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine dairemizin 12.2.2014 tarih 2013/25194 Esas 2014/3663 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda bu kez, Davacının davasının maddi tazminat yönünden kabulü ile,19.463,93TL alacağın 4.000,00-TL"lik kısmına dava tarihinden itibaren, 15.463,93 TL"nin ise ıslah tarihi olan 08.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal fazi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının davasının manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile, 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleycek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kefil olduğu kredi nedeniyle Mayıs 2009-Ağustos 2009 tarihleri arasında maaşına haksız şekilde bloke konulduğunu ve bu dönemde ödemesi gereken kredi borçlarını ödeyememesi sebebiyle hakkında icra takibi başlatıldığını ve söz konusu kredileri yapılandırarak ve icra takipleri nedeniyle vekalet ücreti de ödeyerek zarara uğradığını ve polis olması sebebiyle bu durumun siciline olumsuz etki gösterdiğini beyan ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, davalı cevap dilekçesinde davanın reddini dilemiş, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de hesaplaması yapılan ve davacının hesabından tahsil edilen miktarların bir kısmının davacının kendi kredi borcuna mahsuben tahsil edildiğini, bir kısım ödemelerin ise bloke koyulmaksızın davacı tarafça kendi isteği ile yapıldığını beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dosya arasında bulunan dekontlar üzerinde yapılan incelemede, raporda hesaplaması yapılan bir kısım dekontların dosya arasında bulunmadığı, bir kısmının ise 2008 tarihli olup davacının iddia ettiği şekilde maaşına bloke konulan Mayıs 2009 tarihinden önce olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, dava dilekçesinde yer alan davacının talepleri ile ilgili tüm deliller toplanarak, davacının maaşına konulan bloke nedeniyle kesinti yapılan miktarlar açıkça belirlenerek ve mevcut bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmamakla gerektiğinde heyet raporu alınarak her bir taleple ilgili değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının yukarıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.