(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2016/7691 E. , 2016/13132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
Mahkemenin ilk kararı davalının temyizi üzerine Dairenin 25.06.2015 gün 2014/21429 E.-2015/11279 K. sayılı ilamı ile; tamamı 1879,28 m² olan 151 ada 3 parsel (kök parsel) sayılı taşınmazın 344,76 m² sinin davalı idare tarafından 24/04/2008 tarihinde kamulaştırıldığı, ifraz sonucu 344,76 m² sinin 6 parsel numarası ile davacı adına tescil edildiği, hükme esas alınan 16/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda ise dava konusu taşınmazlardan 151 ada 6 parselde fiili bir el koymanın bulunmadığı Karayolları Genel Müdürlüğünün 29/01/2013 tarihli yazısında kök parsel 151 ada 3 parsele fiilen bağlantı yolu olarak el koyulduğu projesinin genel müdürlükçe onaylandığı ancak kadastro müdürlüğünce Kadastro Kanununun 22/A maddesi gereğince yenileme çalışmaları nedeniyle kamulaştırma planı hazırlanıp kamulaştırma işlemine başlanılmadığının belirtildiği, yol olarak el koyulan kısmın alanı ile ifrazen yol olarak ayrılan kısmın alanı dikkate alındığında kamulaştırmasız el koyulan kısmın kamulaştırılması amaçlanan kısım olduğu şüphesini uyandırdığından bu husus araştırılarak salt fiilen el koyulan kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken el koyulmayan ve yol olarak ayrılmış bulunan 151 ada 6 parsel yönünden de bedele hükmedilip tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmiş olması, dava tarihi olan 2012 yılına ait verilerin esas alınarak kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerekirken 2013 yılı verilerine göre hesap yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması, davalı ... harçtan muaf olduğu halde harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken alınması gereken bakiye 448,28 TL harcın kurum harçtan muaf olduğundan davacıdan alınmasına karar verilmiş olması sebebiyle bozulmuştur. 1-Bozma ilamı sonrasında alınan 02.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda; ifraz sonucu oluşan 151 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının servis yolu olarak kullanıldığı, bir kısmının ise karayolu yapımı için dolgu yapılmak suretiyle tecavüz edildiği belirtildiğine göre, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda anılan parsele ilişkin şüphenin giderilmesi, araştırma yapılması ve fiili el koyma tespit edilmemesi halinde 151 ada 6 parsel yönünden davanın reddi gerekirken, bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadan yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi,
2-Her ne kadar bozma ilamı doğrultusunda kamulaştırma bedelinin tespitinde 2012 yılı verileri esas alınmış olsa da Yargıtay uygulamalarına göre, dikkate alınması gereken özel bir neden veya yanlış bulunmadığı takdirde ciddi istatistiki bilgilere dayandığı bilinen gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü ortalama verilerinin (dekar başına verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatı) değerlendirmeye esas alınması gerekir. Şu kadar ki, üretim giderlerinin içerisine tarla kirası, masrafların faiz karşılığı ve genel idari giderler dahil edilmemelidir.
Somut olayda ise, bilirkişi raporunda, resmi veri listesindeki üretim giderlerini oluşturan unsurlar arasında yer alan bilinmeyen giderler düşülmeden hesaplama yapılmıştır. Böylece, üretim giderlerini yüksek almak suretiyle taşınmazın net gelirini düşük bulan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması,
3-Davacıya yükletilen 448,28 TL harcın ne yargılama sırasında ne de hükümde iadesine karar verilmemiş olması,
4-Kabule göre de; dava kısmen kabul edildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.