15. Hukuk Dairesi 2013/4342 E. , 2014/3318 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Tic.Mah.Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Uyuşmazlık, İİK"nın 72. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılmış eser sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Davada, takip talebinde yer alan 15.960,28 TL işlemiş faiz alacağından dolayı borçlu olmadığının tespiti, takip tarihinden itibaren de %24 oranında işleyecek faizden borçlu olmadığının tespiti istenmiş, mahkemece takip öncesine ait faiz alacağı ile ilgili menfi tespit davasının kısmen kabulüne, takip talebindeki işlemiş faizin 15.960,28 TL"den 15.360,98 TL"ye düşürülmesine, fazla talebin reddine, ihtiyati tedbirle durdurulan kısımdan ötürü %20 oranında tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, takip sonrası işleyecek faize yönelik davanın ise mahkemenin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece takip tarihinden sonra işleyecek %24 oranındaki faizle ilgili menfi tespit talebi icra mahkemesinin görevli olduğundan bahisle dava şartı yokluğundan reddedilmiştir. Takip talebindeki faiz oranının ve takipten sonra işleyecek faizin İcra İflas Kanunu"nun 72. maddesine dayanılarak açılan menfi tespit davasına konu olabileceği kuşkusuzdur. Mahkemece talebin yanlış değerlendirilerek takip sonrasına ait itiraz ve şikayetlerin münhasıran icra mahkemesinin görevine girdiğinden bahisle bu kalem istemin dava şartı yokluğundan reddi doğru olmamıştır. İcra takip talebinde asıl alacağa %24 oranında faiz talep edilmiştir. Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 3. ve 12/3. maddeleri uyarınca her çeşit imâl ve inşa işi ticari iş sayıldığından davalı yüklenici 3095 sayılı Yasa"nın 2/II. maddesi uyarınca alacağına avans faizi talep edebilir. 06.04.2009 icra takip tarihi itibariyle avans faizi oranı %27 olduğundan
davalı alacaklının icra takibinde alacağına %24 oranında faiz talep etmesinde yasaya ve sözleşmeye aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemece bu kalem istemin esas yönünden reddi gerekirken, yazılı şekilde mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddi doğru olmamıştır.
3-Takip öncesi döneme ait işlemiş faiz alacağıyla ilgili menfi tespit istemine gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda temerrüt tarihleri ile takip tarihi arasındaki işlemiş faiz alacağı 12.725,92 + 2.635,06 = 15.360,98 TL olarak belirlenmiştir. Takip talebinde ise bu miktarın üzerinde 15.960,28 TL işlemiş faiz talep edildiğinden aradaki 599,30 TL fark yönünden davacı menfi tespit talebinde haklı olup bu kısım yönünden talebin kabulü, bu miktarı aşan kısım yönünden ise davacı menfi tespit talebinde haksız olduğundan talebin reddi gerekir. Mahkemece davacının 599,30 TL faiz alacağı yönünden borçlu olmadığının tespitine, aşan kısım yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, takip talebindeki işlemiş faizin bilirkişice saptanan miktara düşürülmesi sureti ile hüküm tesisi usul yönünden ve hüküm kurma tekniği açısından doğru olmamıştır.
4-Mahkemece reddedilen kısım yönünden davalı yararına 1.843,31 TL vekâlet ücreti verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, ayrıca işleyecek faize yönelik talebin reddinden ötürü de davalı yararına 1.320,00 TL vekâlet ücreti takdiri tarifeye aykırıdır. Yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde yazılı nedenlerle kararın bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, diğer bentler uyarınca kabulü ile kararın hüküm kısmının A nolu bendindeki “dava şartı (görev) yokluğundan” kelimelerinin karardan çıkartılmasına, 2 nolu bendindeki “faizin 15.360,98 TL"ye düşürülmesine” rakam ve kelimelerinin karardan çıkartılarak yerine, “faiz alacağının 599,30 TL"lik kısmından dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, fazla talebin reddine” rakam ve kelimelerinin yazılmasına, 7 nolu bendindeki “işleyecek faize yönelik takibin reddinden ötürü 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."ye verilmesine” cümlesinin karardan çıkartılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.