7. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5467 Karar No: 2020/2752 Karar Tarihi: 24.02.2020
5015 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2016/5467 Esas 2020/2752 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanığın 5015 sayılı Kanuna muhalefet suçunu işlediği ve EPDK'nın zarar gördüğü belirtilmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın EPDK'ya tebliğ edilmeden kesinleştiği ve sanığın sonrasında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu işlediği ve hakkında verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesiyle birlikte hükmün açıklanmasına karar verildiği belirtilmiştir. Ancak, hüküm açıklanması geri bırakılan kararın açıklanamayacağına dair madde göz ardı edilmiştir. Kararın inceleme tarihinde zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın savunmasının 18/02/2010 tarihinde alındığı, zamanaşımının dolması nedeniyle hüküm BOZULMUŞTUR. Suça konu kaçak eşya müsadere edilmiştir. Bu kararda, 5015 sayılı Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e ve 66/2. maddeleri, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi, 5271 CMUK'un 223/8. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 13/1 ve TCK'nun 54/4. maddesi yer almaktadır.
7. Ceza Dairesi 2016/5467 E. , 2020/2752 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5015 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında 5015 sayılı Yasaya muhalefet iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 28/09/2009 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın EPDK"ya tebliğ edilmeden 22/11/2010 tarihinde kesinleştirildiği, sonrasında sanığın 13/10/2011 tarihinde işlediği trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu nedeniyle hakkında açılan davada verilen hükmün 30/04/2012 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın açıklanması için mahkemesine bildirimde bulunulduğu, bunun üzerine sanık hakkında verilen önceki hükmün açıklanmasına karar verilerek temyize konu hükmün kurulduğu anlaşılmakla, Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanığın eyleminin 5015 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan doğrudan zarar görenin ise EPDK olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 06/10/2010 tarihli hükme yönelik EPDK"nın itiraz hakkının bulunduğu, ancak söz konusu karar anılan kuruma tebliğ edilmediği için henüz kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresinin de başlamadığı, dolayısıyla sanığın 13/10/2011 tarihinde işlediği suç nedeniyle verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesi üzerine yapılan bildirim sonucunda sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi mümkün değil ise de; Hükmün inceleme tarihinde zamanaşımını kesen son işlem olan sanığın savunmasının 18/02/2010 tarihinde alındığı, sanığın savunmasının alınmasından sonra zamanaşımını kesen herhangi bir işlem olmadığı, temyiz inceleme gününde 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e ve 66/2. maddesinde öngörülen asli zamanaşımı süresi tamamlanmış olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e, 66/2 ve 5271 CMUK"nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1 yollamasıyla TCK"nun 54/4. maddesi uyarınca MÜSADERESİNE 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.