5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/8353 Esas 2020/8581 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/8353
Karar No: 2020/8581
Karar Tarihi: 25.06.2020

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/8353 Esas 2020/8581 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm, 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verildiği belirtilerek temyiz edildi. Gümrük İdaresi'nin davadan haberdar edilmediği ancak zarar gören kişi olarak suça katılabilmesi için kanuni koşulların yerine getirilmesine karar verildiği ifade edildi. 7242 sayılı Kanun ile değişiklik yapılan 5607 sayılı Kanun'un hükümlerinin sanık lehine olduğu ve etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği belirtilerek, yerel mahkemenin yasal koşulları gözetilerek karar vermesi gerektiği anlatıldı. Sonuç olarak hükümün bozulmasına, dosyanın yeniden yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
Detaylı kanun maddelerine gelince; 5607 sayılı Kanun'un 18. maddesi suça iştirak eden kişilerin cezalandırılması hakkında hüküm içermektedir. 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa'nın 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklindeki düzenleme, sanık lehine olan bir hükümdür. Yine aynı Kanun'un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa'nın 5/2. maddesine eklenen
19. Ceza Dairesi         2019/8353 E.  ,  2020/8581 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre 5271 sayılı CMK"nin 260/1. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve davadan haberdar edilmeyen Gümrük İdaresi"nin temyiz dilekçesinin içeriğine göre 5607 sayılı Kanun"un 18. maddesi gereğince kamu davasına katılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"nın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa’nın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa"nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.