19. Hukuk Dairesi 2015/11499 E. , 2016/2953 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2014
NUMARASI : 2012/795-2014/181
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan aldığı kredi kartının ekstrelerini incelediğinde 12.01.2012 tarihinde bilgisi olmaksızın dava dışı ... isimli işyerinden 11.000-TL"lik bir harcama yapıldığını gördüğünü, derhal bankaya yazılı müracaatta bulunduğunu ve böyle bir harcama yapmadığını, henüz ödeme günü gelmeyen bu miktarı ödemeyeceğini bildirdiğini, davalı bankanın önce izleyen dönem ekstresinde bu tutarı düştüğünü, ancak daha sonra müvekkiline 22.03.2012 tarihli cevabi yazı ile sorumluluğunun devam ettiğini bildirerek bir sonraki hesap ekstresinde yeniden yansıttığını, müvekkilinin bu harcamanın şifresiz olarak, imza ile yapıldığını öğrendiğini ve slip üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, davadışı şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın derdest olduğunu, müvekkilinin bu tutarı ödemediğini ve icra takibi yapılması tehlikesi olduğunu belirterek, bahse konu 11.000-TL"lik harcamadan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bahse konu 11.000-TL"lik şifresiz olarak yapılan harcamanın müvekkili banka üye işyeri olmayan bir şirketten yapılmış olduğunu, davacının bu şirkete dava açmamış olmasının anlaşılamadığını, bu nedenle bu şirkete davanın ihbar edilmesini, davacının herhangi bir kayıp ya da çalıntı başvurusu olmadığını, yaptıkları teknik incelemeye göre sahte kartla harcama yapılmayıp, davacının kartıyla harcamanın yapılmış olduğunu tespit ettiklerini, bu harcamanın öncesinde ve sonrasında da davacının kartı kullanmış olduğunu ve bu harcamalarına ise itiraz etmemiş olduğunu, taraflar arasındaki kredi kartı sözleşmesine göre kartın kaybolması veya çalınması durumunda bunu bankaya bildirmeyen davacının sorumlu olduğunu, müvekkilinin chargeback kuralları uyarınca da bir sorumluluğunun olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, benimsenen bilirkişi raporu da dikkate alınarak, davacının davalı bankaya ait kredi kartı ekstresinin (17.02.2012 son ödeme tarihli) kendisine ulaşmasından sonra 15.02.2012 tarihinde davalıya başvurduğu, davalı bankanın bu talebi ciddiye alıp ters ibraz (Charge Back) işlemi yapmadığı, kredi kartının çipli olmasına rağmen bankaca kartın şifre harici kullanıma açık durumda bulundurulmasından dolayı alışverişin şifre ile değil slip imzalanması suretiyle gerçekleşmiş olduğu, kart üzerinde bulunan manyetik bandın kopyalandığının anlaşıldığı, bu nedenlerle davalı bankanın tam kusurlu olduğunun kabul edildiği gerekçeleriyle, davanın kabulüne, davacının kredi kartından 12.01.2012 tarihinde yapılan 11.000-TL bedelli harcamadan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.