9. Hukuk Dairesi 2016/32059 E. , 2017/22085 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; 01/11/2013 tarihinde davalı şirkette çalışmaya başlayan ve kurumsal pazarlama uzmanı olarak görev yapan müvekkilinin iş akdinin 31/10/2015 tarihinde insan kaynakları direktörü ... tarafından herhangi bir gerekçe bildirilmeden, savunması alınmadan ve yazılı bildirim olmaksızın feshedildiğini, İş Kanunu"nun 19. maddesindeki feshin geçerlilik koşullarına riayet edilmediğini, feshi gerekli kılan geçerli ve haklı bir neden bulunmadığını, fesih sebebinin kesin ve açık olarak belirtilmediğini, feshin yazılı yapılmadığını, savunma alınmadığını, feshin son çare olma ilkesine uyulmadığını müvekkiline yasal haklarını alabilmesi için baskı ile bir kısım evraklar imzalatıldığını kendilerine suret verilmediği için içeriğini bilemedikleri bu evrakları kabul etmediklerini iddia ederek; feshin geçersizliğine ve davacının eski işine iadesine, 4 aylık boşta geçen süre ücreti ile 8 aya kadar işe başlatmama tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle, davacının iş akdinin 31/10/2015 tarihli ikale sözleşmesi gereği aynı tarihte sona erdiğini, davacının imzaladığı belgenin aksinin ancak belge ile ispat edilebileceğini, ikale teklifinin davacıdan geldiğini, bunun için makul yarar aranmayacağını buna rağmen işçiye ikale bedeli olarak 3.076,29 TL ek menfaat sağlandığını davacının iradesinin fesada uğratıldığı iddiasını kabul etmediklerini irade fesadının davacı yanca ispat edilmesi gerektiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak; davalı ikale teklifinin davacıdan geldiğini iddia etmiş ise de; davacının tazminatlarının ödenmemesi tehdidi altında kendisine bazı evraklar imzalatıldığını, işten ayrılma gibi bir iradelerinin olmadığını ikale teklifinde bulunmadıklarını karşısında,dosyaya sunulan 31/10/2015 tarihli ikale sözleşmesinin içindeki ihbar tazminatına ilişkin çelişkiler birlikte değerlendirildiğinde davacının icabı üzerine yapılmış geçerli bir ikale sözleşmesi bulunmadığı, dosyaya sunulan işten ayrılış bildirgesinde "04” kodunun bildirilmesi, davacıya ikale ile sağlandığı iddia edilen ek menfaatin ihbar tazminatını karşılaması, ikale teklifinin davacı tarafından yapıldığının ispat edilememesi karşısında geçerli bir ikale sözleşmesi bulunmadığı sonucuna varıldığı ve akdin haklı ya da geçerli nedenle feshedildiğinin davalı yanca ispat edilemediği kanaatiyle; davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine,davacının kararın kesinleşmesinden itibaren 10 iş günü içerisinde işe başlamak üzere işverene başvurması sonucunda işverence işe başlatılmadığı takdirde davacının kıdemi ve fesih sebebi göz önünde bulundurularak takdiren 4 aylık brüt ücret tutarında tazminatın davalıdan alınıp davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, davacının süresi içerisinde işverene başvurması halinde mahkeme kararının kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre içinde en çok 4 aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi tazminatlarının ödenmeyeceği tehdidi altında imzalatılan ikale sözleşmesi ile iş akdinin sona erdirildiğini iddia ederek işe iade davası açmıştır. Davalı işveren ise, davacının irade fesadı iddiasını reddedip, davacıdan gelen ikale teklifi üzerine kıdem taminatı ile ihbar tazminatına tekabül edebilecek miktarda ek ödeme yapılarak iş akdinin karşılıklı anlaşma ile sona erdirildiğini savunmuştur.
Dosyada mevcut ikale sözleşmesi incelendiğinde; 3. madde de ikale teklifinin davacı işçiden geldiği açıkça yazılıdır. Bu açıklık karşısında, ikale teklifinin işçiden gelmediğini ve iradesinin fesada uğratıldığını ispat külfeti davacı işçi üzerindedir. Davacı tanık dinletmediği gibi başkaca herhangi bir delil ile de iddiasını ispat edememiştir. Açıklanan nedenle, irade fesadına dayalı olduğu ispat edilemeyen ve işçiden gelen teklif üzerine düzenlenen ikale sözleşmesine değer verilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ikale sözleşmesi yapma teklifinin işverenden geldiği ve işçiye ek menfaat sağlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca, Dairemizce davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
F) Hüküm:
Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-) Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-)İrade fesadına dayalı olduğu ispat edilemeyen ve işçiden gelen teklif üzerine düzenlenen ikale sözleşmesi geçerli olduğundan DAVANIN REDDİNE,
3-) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-) Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 170,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.980,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, Kesin olarak 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.