Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2488 Esas 2018/6480 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2488
Karar No: 2018/6480
Karar Tarihi: 09.10.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2488 Esas 2018/6480 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/2488 E.  ,  2018/6480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.12.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, 60453 ada 10 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, davalının 19/775 payı 31.07.2012 tarihinde 125.000,00 TL bedel ile satın aldığını, satış bedelinin önalım hakkını kullanılmasının engellenmesi amacıyla yüksek gösterildiğini belirterek, davalı adına kayıtlı 19/775 payın iptali ile müvekkili davacı adına tescilini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili, cevap dilekçesinde satış bedelinin resmi senette gösterilen bedel olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda, davacı önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Bilirkişi heyetinin 19.09.2014 ve 26.05.2015 tarihli raporlarında dava konusu hissenin değerinin 24.700,00 TL olduğu saptamıştır. Keşif ile belirlenen bedel tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmayıp, davacının diğer kanıtlarını doğrulamak bakımından önem taşımaktadır. Davacı tanıklarının davalı ile pay satan arasındaki ilişkiye dair herhangi bir bilgileri olmaması nedeniyle bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamamıştır.
    Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından dava konusu payların tapuda gösterilen satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin TMK’nın 734. maddesi uyarınca hükümden önce belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de davacı, bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile satışta gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, davacı lehine harçlandırılan bedel üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi, davalı lehine kabul edilen önalım bedeli ile davacı tarafından iddia edilen bedel arasındaki fark esas alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.