17. Hukuk Dairesi 2016/19664 E. , 2019/7406 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... İşletmeleri Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, mülkiyeti ..."e ait olan ve diğer müvekkillerinin de içinde olduğu, ... idaresindeki aracın, davalı ... tarafından alt taşeron ... İnşaat"a yaptırılan yol yapım çalışması nedeniyle dökülen kum-toprak yığınına çarpması sonucu meydana gelen kazada, davacı ..."a ait aracın hasarlandığını ve diğer davacıların yaralandığını, hasarla ilgili olarak alınan tespit raporuna göre onarım ve mahrumiyet bedeli toplamının 2.530,00 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araç onarım ve mahrumiyet bedeli olarak davacı ... için 2.530,00 TL maddi, yaralanmalarından dolayı davacılar ... ve ... için 10.000,00"er TL, Işın için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... İşletmeleri Ltd. Şti. vekili, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunmuş, kazanın davacı ..."in tedbirsizliği ve dikkatsizliği sonucu oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ..."in maddi tazminat isteminin kısmen kabulü kısmen reddi ile 1.897,50 TL"nin 17/09/2013 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin ise reddine, diğer davacıların manevi tazminat istemleri yönünden davacı ..."in manevi tazminat isteminin subut bulmadığından reddine, davacı ... için 2.500,00 TL, ... ve ... için ise 750,00"şer TL manevi tazminatın 17/09/2013 olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin isteminin ise reddine, dair karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili ve davalı ... İşletmeleri Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacı ... lehine hükmedilen 1.897,50 TL maddi, ... ve ... lehine hükmedilen 750,00"şer TL manevi tazminata dair karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı .... vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi, davacılar ... ve ... lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı .... vekilinin yerinde görülmeyen tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3-Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı ... lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi, davacılar ... ve ... lehine hükmedilen manevi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı ... lehine takdir edilen manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 70,06 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...."den alınmasına, 12/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.