13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/32532 Karar No: 2017/12595 Karar Tarihi: 18.12.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/32532 Esas 2017/12595 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2015/32532 E. , 2017/12595 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, taraflarınca oluşturdukları adi ortaklık tarafından davalıya gösterilen taşınmaza ilişkin yer gösterme formu düzenlendiğini, davalının taşınmazı kendisini devre dışı bırakarak satın aldığını, davalının hizmet bedeli ödeme borcunun doğduğunu ileri sürerek, 29.736.00 TL"nin aylık % 2 ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından davanın usulen reddi gerektiğini, savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içinde bulunan ve dava konusu uyuşmazlığa ait olan sözleşmenin incelenmesinde ... danışmanı olarak ... kspres ... Pazarlama ve Danışmanlık Hizmetleri gösterilmiş olup sözleşme ... ... tarafından imza altına alınmış ve dava ... ..., .... ... Pazarlama ve Danışmanlık Hizmetleri tarafından açılmıştır. Mahkemece Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından bu nedenle davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Adi ortaklıkla, ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından salt adi ortaklık olarak husumet ehliyeti bulunmadığı gibi ortaklardan sadece birinin dava açma hak ve yetkisi bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla, adi ortaklık şeklinde yürütülen iş ve işlemlerden dolayı oluşacak olan uyuşmazlıklar sonunda açılacak olan davada ortaklığı oluşturan tüm kişilerin davada taraf olarak gösterilmesi zorunludur. Elde ki davada taraf olarak gösterilen adi ortaklığın tüzel kişiliği yok ise de davanın ... ... ve ... Acıyan tarafından adi ortaklığı temsilen açıldığı nazara alındığında adi ortaklığı oluşturan anılan taraflar yönünden işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.