Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9148
Karar No: 2018/3293
Karar Tarihi: 02.04.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/9148 Esas 2018/3293 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/9148 E.  ,  2018/3293 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine (görev yönünden) yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı , davalı ... Belediyesi"nin davacı kurumun ... Kombinası Müdürlüğü sahası içerisinde bulunan su kuyusuna sayaç takmak suretiyle atık su bedeli talep ettiğini, sözü edilen borç miktarının 82.598,40 TL olarak davalı kurumun Belediye Meclisi tarafından belirlendiğini, alacağa dayanak olarak 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 87. maddesinin gösterildiğini, ancak atık su bedelini tahakkuk ettirme yetkisinin Büyükşehir olan belediyelere ait olduğunu, davalının sözü edilen borcu tahakkuk ettirme yetkisinin bulunmadığını ileri sürerek, 82.598,40 TL"lik su fatura nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı,su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütme yetkisinin belediyelere ait olduğunu, bu nedenle davacıdan su ve atık su bedelinin ayrı ayrı tahsil edildiğini, davalının sayaç olmadan su kullanması nedeniyle belediye meclisi kararıyla iki aylık kullanımın % 50"si oranına tekabül eden 80.000,00 TL borç tahakkuk ettirildiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece;Belediye Meclisi"nin 80.000,00 TL borç tahakkukuna ilişkin işleminin bir idari işlem olduğu, yanlar arasında yapılmış bir abonmanlık sözleşmesinin bulunmadığı, sözü edilen 80.000,00 TL"nin abonmanlık sözleşmesinin yapılmaması ve sayaç taktırılmaması nedeniyle davalı kurumun Belediye Meclisi tarafından idari ceza olarak tesis edildiği, uyuşmazlığın abonmanlık sözleşmesinden değil bir idari işlemden kaynaklanması nedeniyle idari yargının görev alanında kaldığı gerekçesiyle yargı yolu yönünden görevsizlik kararı verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava;su borcundan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
    İdari işlemler, idari makamların kamu gücüne dayanarak, idare işlevine ilişkin olarak yaptıkları, tek yanlı, doğrudan uygulanabilir nitelikte ve ilgililerin hukuki durumlarını etkileyen irade açıklamalarıdır. İdari işlemlere karşı yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı oldukları iddiasıyla menfaatleri ihlal edilenler tarafından idari yargıda iptal davası açılabileceği gibi; idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan istenerek, bu istemin reddedilmesi üzerine iptal davası açılabilir.
    İdari Yargı"nın konusu, idarenin idare (kamu) hukuku alanında ki faaliyeti ile ilgili davalardır.
    İdare, bir işlemi, eylemi veya sözleşmeyi yaparken özel hukuk kişilerinin üstünde bir kamu tüzel kişisi olarak hareket etmiş ise, uygulanacak hukuk idare hukukudur.
    17/15 sayılı ve 11.2.1959 günkü Y.İ.B.K."nda açıkça belirtildiği gibi, bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve proje yapıp, o plan ve projeler gereğince iş görmesi, kararın neticesi olan birer idari eylemdir ve idari yargı görevlidir.
    Kamu hizmeti kavramı ile hiçbir şekilde bağdaştırılamayacak görev gereklerinden ve sınırlarından ilk bakışta ayrılabilen ve nesnel kurallarla belirlenmiş, kamusal çerçevenin dışına çıkan eylem ve işlemler; hizmet sırasında yapılmış olsalar bile, artık kamu hizmeti olarak nitelendirilemezler. Buna bağlı olarak da, yukarıda açıklanan yasal hükümler kapsamında değerlendirilemezler. Bunun açık örneği haksız eylemler ve işlemlerdir. Haksız fiil niteliğindeki eylemler kamu hizmeti kavramı içinde düşünülemez.
    Somut olayda;her ne kadar ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 26.05.2011 tarih ve 2011/159 Esas 2011/355 Karar sayılı kararı ile eldeki davada 3533 sayılı yasanın 4/1 maddesi gereğince sermayesinin tamamı Devlete ait olan davacı kurum ile davalı ... arasındaki davaya bakma görevinin hakem sıfatı ile en yüksek dereceli mahal mahkemesi hakiminin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve bu kararın temyiz edilmeden 05.07.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine eldeki davaya bakan ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmiş ise de, davacı et ve balık kurumu yönünden teşekkülün yapısını düzenleyen 4. maddede ""
    (1)Bu ana statü ile teşkil olunan ESK Genel Müdürlüğü tüzel kişiliğe sahip,faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülüdür.
    (2)Teşekkül,KHK ve bu Ana Statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabidir"."" düzenlemesi yer almaktadır.
    Buna göre de,eldeki davanın, davacının özel hukuk hükümlerine tabi bir İktisadi Devlet Teşekkülü olduğu dikkate alındığında ,3533 sayılı kanun kapsamında kalmadığı,ancak somut uyuşmazlığın su borcundan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin olduğu ve bu davaya bakmaya da adli yargının görevli olduğu düşünülerek,işin esasına girilerek hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yargı yolu nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere,02.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi